31 Aralık 2010 Cuma

YUFKADAN ELMALI PRATİK TATLI

elmalı+yu..
Uzun bir isim oldu ama elmalı tatlı börek demek istemedim...
Yada elmalı sigara böreği...
Börek kelimesinin zihinde karşılığı tuzlu birşeydir ya (laz böreği klasiği dışında)
O yüzden adı yufkadan elmalı pratik tatlı olsun dedim

2008 lezzet dergilerinden birinde görmüştüm benzer bir tarifi ama kızartılarak yapıldığı için ağır olur düşüncesiyle mesafeli durmuştum.

Arkadaş toplantısı için hazırlık yaparken,rendelenmiş elmalar turta yerine yufkalı pratik sarma oluverdi,iyide oldu
Kısıtlı zaman ve kısıtlı malzemeye sahipseniz 18 adet börek için şu kadarcık malzeme olması yeterli

YUFKADAN ELMALI PRATİK TATLI
MALZEMELERİ:
-2 yufka
-2 büyük elma
-tarçın ceviz içi,
-1-2 yemekkaşığı tereyağı
-3-4 yemek kaşığı toz şeker(damak tadınıza göre ayarlarsınız)
-üzeri için pudra şekeri
HAZIRLANIŞI:
1-Elmanın kabuklarını soyup rendeliyoruz.Tavaya alıp biraz tereyağını eritip üzerine rendelenmiş elmaları,şekeri, cevizi ekliyoruz.
2-Orta ateşte pişiriyoruz.Ocaktan alınca tarçın ekleyip,ılınmasını bekliyoruz
3-Bir yufkayı tezgaha serip önce 4'e sonradan 8'e bölüyoruz,
4-Üçgenin kalın kısmına elmalı harçtan ekleyip kenarları içe doğru kıvırıp sıkı olmayacak şekilde sigara böreği sarar gibi sarıyoruz ucunu hafif ıslatıyoruz iyice yapışmasını sağlıyoruz.Diğer yufkalarada aynı işlemi yapıyoruz
5-Yağlı kağıt serilmiş tepsiye börekleri diziyoruz.
önceden ısıtılmış 185 derecede hafif kızarana kadar pişiriyoruz
börekler ılınınca üzerine pudra şekeri serpip sevgiyle sunuyoruz
Afiyet olsun

...Ekşi elma kullanacaksanız şeker miktarını arttırın
...Fırına verirken üzerine biraz tereyağı gezdirirseniz daha güzel kızaqrıyor
...Pişirirken dikkatli olmak gerekiyor ince olduğu için hemen pişiveriyor
...Malzemeyi biraz bol kullandım ,benim kadar abartmamanız gerekiyor şeklinin daha güzel olmasıni istiyorsanız:)

30 Aralık 2010 Perşembe

MUHALLEBİLİ ETİMEK TATLISI

muhallebili etimek tatlısı
...Aklıma gelen başıma geldi...
Aklımıza getirdiğimiz için dua niyetine geçiyor da o yüzden mi başımıza geliyor...
Yoksa,zaten gelecek,söyleyenin altıncı hissi mi kuvvetli...
Yada güzelliklere kendi iç sesimizle nazar mı değdiriyoruz(dışardan gelen negatif enerjiyi hiç saymıyorum)
Her üç durumda mümkün,kanaatimce
Güzel gören güzel düşünür,güzel düşünen hayatından lezzet alır

ps:Aklımızdan geçenleri bile hizaya sokalım ki,ilerde başımıza dert olmasınlar
Aklımızdan hep iyi şeyler geçsin,hep iyi şeyler başımıza da gelsin temennisiyle

Başka bir tarifi ekleme niyetindeydim bugün
Canım dostumdan gelen mesaj üzerine onun tarifini paylaşayım istedim.
Elanur'un çay sofrasındaki lezzetlerden biri
Klasik etimek tatlısına nazaran çok hafif bir tatlı
En kısa zamanda ev ahalisi için bende deneme niyetindeyim
Tarif için çok teşekkürler Elanur
MUHALLEBİLİ ETİMEK TATLISI
MALZEMELERİ:
1 paket etimek 1,5 su bard.toz şeker.2 su bard.sıcak su
KREMASI İÇİN : 125 gr margarin 6 çay  kaşığı un,6 çorba kaşığı un 1 su bard.şeker,1lt.süt,1 paket vanilya.
HAZIRLANIŞI:
1-Orta boy tavaya şekeri koyup,şekeri tavada eriyoruz.Hafif karamel rengine dönünce tavayı atesten alıyoruz
2- Tavaya 2 bardak sıcak suyu koyup,tekrar teşe alıyoruz,
3-Kıvamlı bir şurup olana kadar kaynatıyoruz.
4-Etimeekler cam bır kaba diziyoruz.Üzerine kaşık kaşık şurubu gezdiriyoruz
KREMANIN YAPILIŞI:
1-Tenecereye Margarini ve unu hafif ateşte kavuruyoruz.şeker ve sıcak sütü ekleyip karıştırıyoruz.
2-Muhallebi çok koyultmadan(biraz suluyken ateşten alıyoruz)
3-Vanilyayı ekleyip.5-6 dk. mikserle cırpıyoruz.Etimeklerin uzerıne döküp,ıyıce soguyunca buz dolabında bekletiyoruz.
Afıyet olsun
t

28 Aralık 2010 Salı

KARAGÖZ TATLISI

karagöz tatlısı
Karagöz tatlısı istek alan,blogta resmi olup;tarifi olmayan tatlılardan biri
Kabartma tozuyla yapılana göre çok daha lezzetli nereden mi biliyorum
Daha önce kabartma tozuyla denedim de oradan:)

Şerbetli olmasına rağmen okadar hafif ki,tatlıyla arası iyi olmayan birinin bile bir tabak tatlıyı kaşla göz arasında bitirdiğini gözlemleyebilirisiniz:(benim gibi)

Cümlelerimden de anlaşılıyor herhalde;bu tatlıyı ne kadar çok sevdiğim

BİR CEVAP
Blogta tariflerin yapım aşamalarıyla görmek isteyen arkadaşlara:Bu benimde çok istediğim ama bir türlü gerçekleştiremediğim bir ukte
Sebebi dar zamanlarda lezzetler ortaya çıkarma çabam,2 yaşında uykusu dışında yerinde duramayan bir bebek....Geçerli bir mazeretim var şimdilik...İlerleyen zamanlarda bazı tarifleri yapım aşamalarıyla tekrar yenilemeyi düşünüyorum

Tarif annemin arkadsaşı Gülen Teyze'ye ait
KARAGÖZ TATLISIkaragöz tatlısı 2

1 adet küp maya(20 gr) yada 1 pk. instant maya
5 su bardağı un
1 su bardağı sıvı yağ
1 su baradğı ılık süt
2 yemek kaşığı kakao
Şerbet için
5 su bardağı şeker
5 su bardağı su
Hazırlanışı:
1-Unu havuz gibi açıp,içine sütle mayayı eritiyoruz
Üzerine sıvı yağıda ekleyip kulak memesi kıvamına kadar yoğuruyoruz
2-Hamuru 5 eşit parçaya bölüyoruz.
3-Hamurun bir paraçasını kakao ve biraz sıvıyağ ilave ederek iyice yoğuruyoruz.Kakaolu hamuruda 4 eşit parçaya bölüyoruz.Elimizde 4 parça kakaolu 4 parça beyaz beze oluyor

4-Bir parça beyaz hamuru alıp merdaneyle büyütüyoruz (yaklaşık bir pasta tabağı büyüklüğünde)
5-Kakaolu hamuru spiral şeklinde uzatıyoruz,açtığımız beyaz hamurun kıyısına yerleştirip sarıyoruz (hamurun ucu rulonun altında kalacak)
6-Düz bir zeminde ruloyu birkaç defa elimizle ileri geri götürerek hamura pürüzsüzleştiriyoruz
7- 1 cm 1 parmak kalınlığında(  2cm ) keserek yağlı kağıt serilmiş yada yağlanmış tepsiye aralık bırakarak diziyoruz
8-Önceden ısıtılmış 180 derece fırında üzerinin fazla kızarmasına izin vermeden pişiriyoruz.Aralıklı yerleştirdiğim için iki tepsi oldu
9-Tatlı pişerken şerbeti hazırlıyoruz
Derin bir tencereye şeker ve su ilave ederk iyice kaynatıyoruz
Tatlı soğuk,şerbet sıcakken tatlıyla şerbeti buluşturuyoruz
Tatlının şerbeti çekmesi için birkaç saat bekliyoruz,tatlılar şerbeti çektikçe kabardıkları için aralıklı dizilmeli(tatlıları teslerini çevirip üst kısmınında iyice şerbeti çekmesini sağlıyoruz.
Sevgiyle sunuyoruz
AFİYET OLSUN

..Mayalı hamur olduğu için fazla bekletmeden yapım aşamalarını uygulamak gerekiyor
..çok kalın rulo yapılırsa tatlılar fazla iri olur çok inceltilirse mayalı hamur hassas olduğu için kabarmayabilir
sevgiyle sunuyoruz

26 Aralık 2010 Pazar

YER ELMASI ÇORBASI (BUĞDAYLI)

yerelması çorbası
Evlenince sebze yemeye başlayan anne,
Sebze yemek zorunda bırakılan baba,
Mevsimindeki bütün sebzeleri yiyerek büyüyen bir paşa.
Yılın her günü sofrasından çorba eksik olmayan bir aile
Durum en kısa bu şekilde özetlenebilirdi..

Sebzeleri genelde çorba kılığına sokuyorum,hem tüketmesi daha kolay oluyor,hemde sürekli farklı çorbalar deneme imkanı doğuyor.
Kereviz,brokoli,pırasa,karnabahar,kırmızıbiber,pancar,yerelması
Yerelmasını salataya eklemeyide seviyorum ama Erkam Eymen ve babasının yemesi için çorba en güzel hali 2 yıldır yer elmasıyla birçok çorba denemem oldu.
İşte yerelması çorbasının tadına doyamadıma özgü tarifi
YER ELMASI ÇORBASI
MALZEMELERİ:
-1/2 kg. kabukları soyulmuş yerelması
-1 çay bardağı aşurelik buğday
-1 ortaboy soğan
-1 küçük boy kereviz
-su
-2 su bardağı tavuk yada et suyu
HAZIRLANIŞI:
1-Yer elmalarını,kerevizi küçük küçük doğrayıp tencereye boşaltıyoruz.Üzerini geçecek kadar su ve bir soğanı 4 e bölüp tecereye ekliyoruz.Orta ateşte iyice yumuşayana kadar pişiriyoruz
2-Pişince içinden parÇa soğanları çıkartıp(çıkarmayabilirsinizde) blendırdan geçiriyoruz
3-Bir Çay bardağı buğdayı iyice yıkayıp,blendırlanmış çorbaya ilave ediyoruz.
4-Et yada tavuk suyunu ekleyip buğdaylar iyice yumuşacana kadar kayatıyoruz
tencereyi ocaktan almaya yakın tuz,nane,pul biber,arzuya göre zerdeÇal ekleyip
karıştıyoruz
...Çorbaya sarı rengini veren zerdeçal ama kullanmayabilirisiniz ben şifa olsun diye ekledim)
...Yer elmasının pek tadı olmadığı için baharatlar lezzet katıyor(sevdiğiniz baharatlarla tatlandırmanızı tavsiye ederim)
pişen çorbamızı sıcak sıcak servis yapıyoruz
Afiyet olsun
...Etsuyu ilave ettiğim için yağ kullamadım son aşamada tereyağı ekleyebilirisniz
sonradan yağ dökmek sevmediğim bir yöntem o şekilde de deneyebilirsiniz

23 Aralık 2010 Perşembe

AŞURE.... PAYLAŞMA VESİLESİ

aşure1


Aşure üçüncü kez benim apartman komşularımla tanışmama vesile oldu.
Kimileri sevgiyle kucakladı,duygulandı,
Kimileri tereddütle yaklaştı.
Hepsine aynı açıklama yapıldı. ''Ben daire 20'ye yeni taşındım.''
Bugüne kadar bana aşure getiren olmadı(eski komşum Fatma Teyze dışında(onunki de Aşure çorbasıydı)
Umutsuz bakmak istemiyorum yarınlara ama
Paylaşmayı gitgide unutuyoruz sanırım
Bursalı günlerimi hatırlıyorumda Muharrem ayı başlayınca;evin zili susmaz,insanlar paylaşma yarışına girerdi.

Çocuklarımız yalnızlaşıyor,bencilleşiyor,paylaşmıyor diye yakınıyoruz
Onlar bizi örnek alarak büyümüyorlar mı?
Paylaşmaya dair hikaye ,masal okumak,ders vermek yeterli olmuyor,
Paylaşmanın hazzını yaşamak,yaşatmak lazım..

Aşure sadece tatlı olmasın ,paylaşma vesilesi olsun,sabahları gözlerine bakmadan soğuk ses tonuyla''günaydın'' deyip geçtiğimiz komşularımızla aramızda

Aslında oldukça kolay sadece tarif adımlarını iyi takip etmek gerekiyor
yeni püf noktaları ekledim tarife

AŞURE
25 KİŞİLİK
Malzemeleri
½ kg aşurelik buğday
1 çay bardağı haşlanmış nohut
1 çay bardağı haşlanmış fasulye
1 çay bardağı kuru üzüm
1 çay bardağı kayısı kurusu
1 avuç kuş üzümü
1 çay bardağı ikiye bölümüş fındık
Fıstık,fındık,incir kurusu,çam fıstığı
Yaklaşık 1 kg. (5-5.5 su bardağı kadar) şeker
Bir tutam karanfil

Üzerini süslemek için:tarçın,nar tanesi,portakal kabuğu,çam fıstığı dövülmüş ceviz ve fındık

Hazırlanışı
1-Buğday ovarak temiz suyu çıkınyaca kadar yaklaşık 5-6 kez yıkanır.bu önemli bir nokta

2-Büyük bir tencerede üzeri dört parmak geçene kadar su ve bir tutam karanfil ilave edilip,15 dakika taşmaması için kısık ateşte pişirilir.

3-Ocaktan aldığımız tencereyi bir tahtanın üzerine koyup, kalın bez yada battaniyeyle sarıyoruz
(altına tahta koymamızın nedeni buğdayların kıvama gelmesi için)bu halde bir gece bekletiyoruz.
4-Üzüm,incir kayısı dilimleyip, akşamdan ayrı ayrı kaplara ıslatıyoruz,yumuşaması için

5-Ertesi gün buğday olan tenceremizi karıştırırız ocağa almadan önce.

6-Dinlenmiş buğdayımıza yaklaşık 2 lt. ılık su ,haşlanmış fasulye,haşlanmış nohut ilave edip 30 dakika kadar orta ateşte kaynatıyoruz.(tadının harmanlanmasıiçin)

7-Sonrasında, akşamdan ıslattığımız kuru üzüm,kuş üzümü,dilimlenmiş kayısı,dilimlenmiş incir,fındık, yer fıstığı,çam fıstığı, ile 10 dk. Kadar kaynatıp,şeker ilave ediyoruz(İncir aşureyi kararttığı için son aşamada ilave edilir)

8-Kısık ateşte 10 dakika daha kaynatılır.soğumaya bırakıyoruz.sevdiklerimize ikram ediyoruz
AFİYET OLSUN

Aşure yaparken püf noktaları:
-Buğdayı pişirirken ilave edilen birkaç adet karanfil,buğdayın tadının güzelleşmesini sağlar

-Fasulye ve nohut ayrı ayrı pişirilmeli,ikisinin pişme süreleri aynı olmayabilir,biri erken pişerken,diğeri geç pişebilir

-İnciri ve kayısıyı akşamdan ıslatmamışsak birkaç saat öncesindede ıslatabiliriz
inciri çok ince doğrarsak çekirdekleri içine dağılır

-Akşamdan ıslattığımız nohutu ve fasulyeyi ayrı tencerelerde üzerini geçecek kadar suyla haşlıyoruz suyunu süzüp sırası gelince ekliyoruz.(ben buğdayı akşamda hazırladım nasıl olduysa nohut ve fasulyeyi ıslatmayı unutmuşum.
nutricookta ıslatmadan 30 dakikada piştiler(umudum yoktu ama oldu
nohutu tarif edilen ölçüden fazla pişirdim akşam yemeğinde kullanmak için
..
Fotoğraf geçen yıla ait

21 Aralık 2010 Salı

BAŞ-LI-YO-RUM PİRİNÇUNLU KURABİYE


Yazmadan geçen dört hafta da,
Kız kardeşimin de desteğiyle yerleşik hayata geçtik..
Sadece eşimin,birkaç kolisine bir türlü yer beğendirilemedi:)
Birkaç küçük değişiklik daha yapılacak ama,biraz daha sabır sahibi olmayı bekliyorum.
....
Bana gelince
Her zamanki gibi kararsızlığım üstümde,
Verdiğim karar doğrultusunda;Erkam Eymen'i ,beni,dolayısıyla babamızı farklı günler bekliyor
Hazır mıyım? Bilemiyorum
Erken mi? Tam zamanı mı?
Bu sorulara hala net cevap veremiyorum
Dua ediyorum sadece
Rabbim en hayırlı sonucu nasip etsin diye...
....
PİRİNÇ UNLU KALPLİ,FINDIKLI KURABİYE

Kurabiyeden bahsedecek olursak aylar öncesinden kalma bir dost sofrasından,pirinç unu kurabiyelerin lezzetine lezzet katıyor,hamurun yarısını kalpli kalıpla kestim diğer yarısını yuvarlayıp fındıkla süsledim
Kurabiyenin tarifi burada
(Fazla yoğurmadığım üzerindeki dokudan da anlaşılıyor:)
siz yaperken benim gibi yetiştireyim derdiyle az yoğurmayın diye yayınlıyorum:)

20 Kasım 2010 Cumartesi

---DOSTLARLA ÇAY SOFRASI---

çay sofrası
Hayatımızdan bir bayram daha geçti
2010 nun Kasım'da Bursa'da geçti(ilk 20 günü)
Eş,dost akrabayla keyifli sofralarda buluşuldu...
Kimisi fotoğraf karelerinde yer aldı,kimisi alamadı

Bir dost sofrası da Ela'dan
Yılların eskitemediği bir dostluk,
Esma ortaokuldan,Elayla liseden beri ortak maziye sahip olunca ne konuşacaklar,nede gülünecekler bitti:)
öğle olmadan buluştuk,akşam olunca zor ayrıldık
Güzel yürekli insanlar iyi ki varsınız hayatımda:))

Anne adayımız Ela'nın hazırladığı masada neler mi vardı?
mercimek köftesi
Mercimek köftesi
muhallebili etimek tatlısı
Muhallebili etimek tatlısı(klasik etimek tatlısına nazan çok çok hafif)
patates salatası
Havuçlu patates salatası
Peynirli börek
Milföy börek
Limonlu kakaolu kek
...
Artık istanbul'lu günlere başlanacak
Haftalarca kolilerle koyun koyuna yarı göçebe hayattan,yerleşik hayata geçiş yapacağız inş.
Tam manasıyla yerleşik hayata geçinceye kadar HOŞÇAKALIN

12 Kasım 2010 Cuma

KAHVALTI SOFRASI & ZEYTİNYAĞLI DEREOTLU POĞAÇA

selma kahvaltı
Uzun zamandır ''görüşelim'' diyorduk.
Siz gelin,biz gelelim,eşlerde tanışsın derken,
Bursa'ya da gelmişken
Geçen hafta görüştük nihayet
Kimden mi bahsediyorum
Başarılı bir gelir uzmanı,Tatlı bir anne adayı,
Eskimeyen iş arkadaşım Selma'dan

Saatin nasıl ilerlediğini farkedemediğim
Bol muhabbetli güzel bir gün geçirdim
Bir dahaki buluşma için yıllarca beklemeyelim olur mu?
Erkam Eymen evi dağıtırken,ancak bu kadar güzel! fotoğraflayabildim

Bu güzel güne dair lezzetli bir tarif
poğaça
Dereotlu Poğaça(tarifi Selma'dan)
MALZEMELERİ:
-1 su bardağı zeytinyağı
-1 su bardağı yoğurt
-1 paket kabartma tozu
-biraz tuz
-2 Yumurta (birinin sarısı üzeri için ayrılacak)
-alabildiği kadar un
-yarım demet dereotu(ince kıyılmış)

HAZIRLANIŞI:
1-Yağ yoğurt,yumurta tuz ,azar azar ele yapışmayacak hamur olana kadar un ilave edilecek ,kabartma tozu ilave edilecek
2-Kulak memesininden daha yumuşak hamur elde edene kadar yoğurulacak.
3-Hamura kıyılmış dereotu eklenip şekil verilecek
4-üzerine yumurta sarısı sürülüp 180 derece ısıtılmış fırında pişirilip üzeri çok kızarmadan fırından çıkarılacak
Afiyet olsun

7 Kasım 2010 Pazar

BURSA..PİDELİ KÖFTE


Yazdım...
Yazdım...
Komşularımdan bahsettim...
Her okuduğumda gözyaşlarıma hakim olamayınca yayınlamaktan vazgeçtim.
...
Yeni evimize taşındık.
Erkam Eymen'le Bursadayız,
Keyfimiz yerinde
Tadını çıkartıyoruz bu günlerimizin
Erkam Eymen'in bayramlıklarını aldığımız gün ,Bursa lezzetlerinden biriyle buluştuk

Yolunuz Bursa'ya düşerse,pideli köfte yemeden gitmeyin derim
Pideli köfte Kayhan'da yenmeli
yada Küçüksarayda,Çınaraltında,Yeşilkonakta...

Bu defa Pirinç Han karşısındaki Huzur Köftecisindeydik
Gayet nezih bir mekan,okkayla köfte sloganıyla çıkmışlar yola
lezzetli,makul fiyat en ilginç tarafı ise nakit çalışmaları:)
Bursaya yolum düşmez diyenler içinde evde pideli köfte tarifim burada

26 Ekim 2010 Salı

MİS GİBİ SÜT,DOĞAL KAYMAK,SOKAK SÜTÜ,JELATİNLİ YOĞURT BENZERİ ÜRÜN


Anne önce günlük şişe sütü pastanede bulunca sevindi,Erkam Eymen tadını beğenmedi
Bebek sütü,çocuk sütü de beyefendinin damakdadına uymayınca süt içemedi:(

Anne Aysun the sütçüyle karşılaşana kadar... aylardır sütümüz Aysun Hanım'ın pedikürlü ineklerinden,

Haliyle sütümüz,kaymağımız yoğurdumuz hepsi çok lezzetli
Sütü pişirince soğutup kaymağını alıyorum bir süre sonra tekrar kaymak bağlıyor onuda alıyorum,

Erkam Eymen'e her süt ısıttığımda süt tekrar kaymaklanıyor

Geceleri ailece süt hüpletip(bizim paşanın tabiriyle) öyle uyuyoruz

Sütteki mikroorganizma sayısı beklenenden çok az olduğu için(steril şartlar ziyadesiyle sağlanmış) buzdolabında bir haftaya kadar bekletebiliyorum

Kaymakta havalar soğudukça artıyor bir yemek tabağı dolusu kaymak elde ediyorum şu günlerde...Çünkü Aysun Hanım sütün kaymağını ayırmıyor,hayvanlarının yemini dahi kendi hazırlıyor,fabrika yemi kullanmıyor

Erkam Eymen'in tabiriyle yiya(liya) ve Nuray'ın oğluda katıldı sağlıklı süt içme. furyasına
Cuma günlerini dört gözle bekleyip kaymağını, mayaladığımız yoğurdu konuşur olduk



Pek çok yerden süt alabilirsiniz ama:
Sokak sütü diye tabir ettiğimiz sütçü amcanın,sütçü yengenin sütünü kullanırken lütfen dikkat edin

Güvenilir olması şart

Sütçüler genel itibariyle sütleri köylerden toplarlar.Sütte antibiyotik testi yapıp yapmadıkları çok önemli şayet yapmıyorsa çocuklarımıza direk antibiyotikli süt içirmiş oluruz(o süt yoğurt tutmaz)

-Süt tankerinin hijyeni:süt inekten çıktığında steril ama o andan sonra milyonlarca mikroorganizmayla karşı karşıya kalıyor. çevresel faktörlerden dolayı ben zamanında annemin aldığı sütten sabun kalıbı çıktığına şahit oldum

-Sütün mavi olması,sütte su oranı arttıkça yani bazı zeki satıcılar sütü su ile çoğaltınca süt beyazdan maviye dönen bir renk alıyor

-Sütü makineyle sağan steril soğutma ünitesi mevcut olan sütçünün sütünü kullanmak gerekir

Bu şartlardan emin değilseniz
Günlük şişe süt kullanmanızı tavsiye ederim.Uht süte nazaran daha fazla besin değerine sahip.
Sade uht yada şişe sütlerine herhangi bir koruyucu katkı maddesi konulamaz Çikolatalı,muzlu sütlere üzerinde de yazdığı gibi kıvam arttırıcı ilave ediliyor


Yoğurt meselesine gelince süte göre çok daha önemli,
bir işletmede içine jelatin atıldığını gözlerimle gördüm
palm yağıda diğer yasa dışı maddelerden biri...daha böyle kaç madde var kimbilir
yoğurt yemiyoruz aslında yoğurt benzeri ürün yazmalı paketlerin üzerinde

çünkü eşimeyen,küflenmeyen,başka yoğurtta mayalamaya kalktığımızda yoğurt tutmayan yoğurt benzeri ürün tüketiyoruz

Artık içim rahat.Üşenmiyorum her hafta kendi yoğurdumu kendim yapıyorum

Aysun Hanım'la ilk karşılaştığımız gazete Aysun hanım kimmiş?
Ne büyük şanssın sevgili sütçümüz temennim böyle özverili insanların sayısını artması
Aysun Hanım'a nasıl ulaşırım:
İstanbul'un birçok noktasına dağıtımı var
aysunthesutcu@gundonumu.biz.tr
adresine mail atarak sipariş verebilirsiniz.sipariş en az 5 litre oluyor.(O kadar sütü nasıl bitiririm diye düşünürken o süt zamanla az bile geliyor)
Tek kullanımlık şişelerde daire kapımıza kadar sütümüz ulaşıyor

....çömlekte yoğurt ve yoğurt yapmanın püf noktalarıda diğer yazıda bu ziyadesiyle uzun oldu

6 Ekim 2010 Çarşamba

MUTLULUK SEBEBİM

Bundan 5 yıl önceydi
Evlenince şöyle yaparız,böyle yaparız cümleleriyle paraleldi..ev almalıyız,bize ait, kimsenin üzerinde hak iddia edemeyeceği,müdahale edemeyeceği,sahibi olacağımız bir evimiz olmalı diyordum (sanırım ilk kez kiracı olacak olmanın tedirginliğiydi)

Evlenip benim iş maceram ayak oyunlarına takılınca,tek maaş düşüncesini kabullenmem epey zamanımı aldı.Ev sahibi olma düşüncesi devam etti ama pek dile getirilmedi.

Üç yıl süren kiracılık macerası...
Dün tapuda fotoğrafımı görmemle bizde artık ev sahibi olduk diyebiliyorum.
Allah isteyen herkese nasip etsin.
Aylardır onlarca ev bakıp,sonuda karar verdik.
4 yıldır düşündüğüm proje sayesinde bu hayalimiz gerçekleşti.(bilgi almak isteyen arkadaşlarla paylaşabilirim proje bilgilerini)

Son günlerdeki en önemli faaliyetlerimiz:
Ailece İstanbul'daki bütün yapı marketleri didik didik edip,
fayans,kalebodur,laminant rengi beğenmece...
Bu yazıyı tarifle bitirsem diyordum ama,bu yazının bu haliyle kalması daha yerinde olacak...
(Fotoğraf alıntıdır)

2 Ekim 2010 Cumartesi

LİMONLU YOĞURTLU TOP KEK


Önümüzdeki haftaya ailece başımızı döndürecek türden yoğunlukla gireceğimiz için, Bu yüzden sakin kategorisindeki günlerimizi misafir ağırlayıp,misafir olarak geçiriyoruz
Bu günlerden birinde keyifle ağırladık aile dostlarımız Hacer ve ailesini.Yarın ki kahvaltı buluşmamız gerçekleşmeden çay menüsünü ve tariflerden birini paylaşayım istedim
Menüde:
-Üçgen Börek
-Kabak&havuç salatası
-Zeytinyağlı yaprak sarması
-Limonlu kek
-Çikolatalı cevizli toplar
-Renkli lolipop Kurabiye

Limonlu Yoğurtlu Top Kek

Malzemeleri:
3 büyük yumurta oda ısısında bekletilmiş
1 su bardağından 2 parmak az sıvı yağ(200 ml. Bardak kullanıyorum)
2 su bardağı toz şeker
1 pk.vanilya
1 pk. Kabartma tozu
1 su bardağı yuğurt(ev yoğurdu kullandım
2,5_su bardağı un
1 limon kabuğu limonun suyuda karışıma sıkılacak

Hazırlanışı:
1-Yumurtayı mikserle köpürene kadar çırpıp,vanilya ve şeker ilave edip karıştırmaya devam ediyoruz.Yoğurdu,yağı,limon kabuğu ve limonun suyunu ekleyip,kabartma tozuyla karıştırdığımız unu azar azar ilave ediyoruz.
2-Karıştırmaya tahta kaşıkla devam ediyoruz.Birkaç dakika mikserle tekrar çırpıp kek kapsüllerini karışımı boşaltıyoruz ben minik kare bir borcama döktüm malzemenin yarısını diğer yarısını da önce kek kapsüllerine döktüm(kapsülleri silikon kalıplara önceden yerleştirdim)
4-Önceden ısıtılmış 200 derece fırında 20-35 dakika arası pişiriyoruz(ilk 20 dakika kesinlikle fırının kapağını açmıyoruz,kürdanın ucuyla kekin pişip pişmediğini kontrol ediyoruz) cupkekler borcama nazaran ince ve küçük olduğu için 15 dakikada pişti
5-pişen kekleri dışarda soğutup sevgiyle sunuyoruz
Afiyet olsun
(Yoğurt ev yapımı olması lezzetini arttırdı sanırım:)limonun mayhoşluğuna yoğurt kendine has aromasını katınca yemeye doyamadık)

23 Eylül 2010 Perşembe

İYİ Kİ VARSIN BLOG:)

Günler hızla geçiyor
Aylardır yılan hikayesine dönen süreçte,önemli bir aşama kat ettik haftaya gerçekleşince sizlerlede paylaşırım inş.

Sanırım yazamama sebebim de kafamdaki belirsizlik ve vakitsizlik.

Yaşanan güzellikler tazeyken de paylaşmak lazım ilerde bu güzellikleri daha net hatırlayabilmek için
...
Uzun zaman oldu
blogum sayesinde tanıdım limonlu bahçem Hülya'yı
Önce mailleştik sonra msn sohbetleri gerçekleştirdik,

Birçok ortak yöne sahibiz..Meslektaşız,aynı gün aynı yıl sevdiklerimize evet demişiz,aynı şehirde,aynı yakada,komşu ilçelerde yaşıyoruz,aynı amaç için çaba gösterdik,erkek evlat sahibiyiz inş.,güzellikleri paylaşmayı çok seviyoruz...

Çok şey paylaştık.Hep yüzyüze görüşmek istedik ama ikimizde pek yoğunduk.
Bir türlü fırsatını bulamadık.
Nihayet görüşmelerimizin ilkini mayıs ayında gerçekleştirdik. Konuştuk,konuştuk,doyamadık birbirimize:)

İkincisini de geçen pazartesi gerçekleştirmeyi başardık:)Hülya'nın yeni tombiş halini görmeye,sohbetine doymaya gittik,ama doyamadık:)

Ne koyu sohbetmiş bizim ki Hülya,o nefis salatanı, tatlını fotoğraflamayı hatta tariflerini bile almayı unutmuşum:(
İyiki tanımışım dediğim değerli insanlardan birisin

Paşamız dünyaya teşrif etmeden bir kez daha görüşürüz değil mi?

Teşekkürler blog,bu güzel insanı tanımama vesile olduğun için

not 1:
Ben yemek tarifi paylaşacaktım ama aklımdakileri yazıverdim:)
not 2:
Blog yemek blogluğundan çıkma yolunda hızla ilerliyor :))
...
Fotoğraf geçen haftaki Karaköy gezmesinden,yarında bize eminönü yolu görünmüşken paylaşayım istedim

son not:)Eminönüne,yeni pasta malzemelerime dair bir yazı yazasım var,birde İstanbul'un meşhur pazarlarını anlatasım var.Bir pazar sever olarak.Bu liste uzayıp gider.....

16 Eylül 2010 Perşembe

CİPSLİ PATATES PÜRESİ

İstanbulu gezme planı yaptım (gezilecek mekanları ve görüşülecek dostları günlük sıraya koyup bunları gerçekleştirmeye çalışıyorum 4 günü istediğim gibi değerlendirdim,gezip gezip akşam yattğımız yeri bilemiyoruz:))

Gezmenin de planı olurmuymuş demeyin:)
Benim;misafir ağırlama,evi temizleme,ders çalışma,Erkam Eymen'le aktivite planlarım gibi gezme planımda var,bunların çoğu pembe yapraklı defterimde bile yazılı...

Çalışma hayatımın bana en büyük armağanı sanırım, herşeye dair plan yapmak ve bunları kayıt altına almak:)

En eğlencelisi de yıllar sonra eski planları günlük tadında okumak:)
Planlı çay sofrasının plansız lezzeti...çay sofrasındaki Cipsli patates püresi

Cipsi salataya kullanmak için aldım.Aklımda değişik bir salata sunumu vardı,ama nasip patates püresine oldu.
Son anda misafirlere yemeğin yanında ikram etmeyi unuttuğum püreyi tek kişilik muffin kaplarına doldurup cipsle süsleme fikri ilginç gelince hemen uyguladım.

Görünümüyle ve lezzetiyle taktir topladı.Yapımı oldukça basit.
ben patates püresini uzun zamandır göz kararı yapıyorum.

patates püresinin ölçülü tarifi burada

CİPSLİ PATATES PÜRESİ
Malzemeleri:

3 patates
baharatlı cips
süt
tereyağı
tuz
kaşar peyniri
Hazırlanışı:
1-3 büyük patatesi yıkayıp kabuklarını soydum.iri iri doğradım.(patatesi suyla değilde nutricookta haşladım,daha lezzetli oldu)
2-tencereye 4.5 su bardağı su koyup üzerine buhar sepetini yerleştridim.5 dakikada haşlandı.
3-patatesleri derin bir kaba alıp biraz tereyağı,tuz, göz kararı süt ince dilimlenmiş kaşar ilave edip blendırdan geçirdim,sütü istediğiniz kıvama gelinceye kadar azar azar ilave edebilisiniz
4-muffin kalıplarını suyla ıslattım kaşık yarmıyla kalıplara paylaştırdım
üzerine de cipsleri ufak ufak kırdım(cipsleri servise yakın zamanda eklemek gerekiyor,cipslerin yumuşamaması için)
Sevgiyle sundum.AFİYET OLSUN

14 Eylül 2010 Salı

BAYRAM BÖYLE GEÇTİ...REYHANLI SALATALIKLI KEREVİZ SALATASI


Bayramı tatil mantığıyla değilde,sevdiklerimizi görmek için bir fırsat olarak değerlendiren bir aileyiz..

Bayramı ist anadolu-avrupa yakası arası mekik dokumakla,üzerinde birkaç günlük Bursa ziyareti ile sonlandırdık.
Erkam Eymen'e günler öncesinden çoktan seçmeli bayramlıklar aldı hevesli annesi... Hava serin olursa şunları,sıcak olursa bunları giysin dedi..

Bayramın 2.günü teyzemlerde anlam veremediğimiz ateş sayesinde atletle sonrasında ise üzerinde sadece bezi kaldı...Verhasıl çıplak bir bayram geçirdik.Ara ara ateş düştü-çıktı,keyfi kah iyi,kah mızmız ve ağlamaklıydı.

Herşeye rağmen planlarımızı gerçekleştirdik.Erkam Eymen ilk kez ev baklavası yedi:)çıplak şekilde yemeğe gitti:)

kalabalık görünce mutlu olduğu,verilen harçlıkları koşa koşa babasına götürdüğü,bol bol güldüğü,ağladığı sonuçta bir sürü tecrübe sahibi olduğumuz bir bayramdı...

Önceden de önemserdik ama,artık daha da hassasız sanırım bayram ziyareti konusunda. Referandum için evimize erken dönünce bayramı dörtgün yaşadık.Pazar gününü de sitedeki arkadaşları büyükleri ziyaret ederek geçirdik.
Bu gün,bayram öncesi çay sofrasının en çok sorulan tarifini paylaşmak istiyorum

REYHANLI SALATALIKLI KEREVİZ SALATASI
Tamamen doğaçlama bir tarif iftar sofrası için hazırlayacaktım ama telaştan unutunca komşulara nasip oldu
aklımda havuçlu kereviz salatası vardı havuçları dolapta ararken salatalığı görünce salatalığı ekliyeyim dedim,iyikide denemeşim

Bütün arkadaşlardan beğeni cümleleri de işitince vakit geçmeden tarifini ekliyeyim dedim
Malzemeleri:
-2 orta boya kereviz
-2 orta boy salatalık
-1 kase yoğurt(ev yoğurdu kullandım)
-1-2 kaşık mayonez
-1-2 tatlı kaşığı nane
-Biraz tuz
-Yarım limon
-Taze reyhan yaprakları
Hazırlanışı:
1-Kerevizin kabuklarını soyup rendenin ince tarafıyla rendeleyip kararmaması için üzerine 1/2 limon sıkıyoruz
2-Salatalıların kabuklarını soyup rendenin kalın tarafıyla rendeliyoruz(cacık olmasın dişe gelsin diye kalın tarafla rendeledim)
3-Yoğurda mayonez,nane ve tuz ilave edip biraz karıştırıyoruz kereviz ve salatalıkla buluşturuyoruz.Üzerini reyhan yapraklarıyla süsleyip sevgiyle sunuyoruz
Afiyet olsun

8 Eylül 2010 Çarşamba

ÇAY DAVETİ.....MUTLU BAYRAMLAR

Arkadaşlarıma hazırladığım iftar sofrasını paylaşma niyetindeyken,akşam apartmanın genç annelerine hazırladığım çay sofrasına öncelik vereyim dedim.

Üç gün önce Ayşe'de iftar sofrasında dün akşam da bende iftar sofrası olacakken Banu'nun teklifiyle çay sofrasına dönüşen soframızda buluştuk
5 anne ,1 teyze,3 çocuk + 3 bebek(Erkam Eymen-Liya ve Doğukan(aynı yaştalar)

Çocukların sesinden birbirimiz duymakta zorlandığımız zamanlar olsada,pek keyifli ve oldukça hareketli bir akşamdı:)
Ben çocukların isteklerine cevap verirken,bir baktım masa toplanmış,mutfakta bulaşık kalmamış:)sevgili makineme tatil yaptırıp pratik arkadaşım Banu hepsini elinde yıkamış
(Herşey için çok teşekkürler Banu,iyiki tanımışım dediğim arkadaşlarımdan birisin)

Menüde neler vardı
Reyhanlı Kereviz salatası
Cipsli patates püresi
Yaprak sarması
Peynirli buzluk böreği
Kozalak tatlısı(Hacer önceki akşam iftara gelirken hazırlayıp getirdi)
Elmalı yufka tatlısı
Şeftalili irmik tatlısı
Közlenmiş patlıcan salatası(seviyorum diye,Banu hazırlayıp getirmiş)

Mutlu bayramlar

Ne kutlu misafirdin ey Ramazan
Çeki düzen verdin yorgun gönüllerize
Ne çabukta geçiverdi 29 gün
Ve artık gidiyorsun,
Bizi bayrama kavuşturarak
Ne hayırlı misafirdin ey Ramazan
11 ay yolunu gözleyeceğiz
Yine gel olur mu?

Bayram tadında bayram geçirmemiz temennisiyle
RAMAZAN BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN

7 Eylül 2010 Salı

ÇOCUK İŞTE

Erkam Eymen'i uyutup bloguma günün ayrıntılarını yazayım diyorum.Erkam Eymen'i yatırıp bende bulduğum kenara köşeye kıvrılıyorum.Gerçekçi olsun diye de gözlerimi kapayınca uyuyakalıyorum
Oğlan benim uyuduğumu görmek istiyor ya:) muhtemelen o benden sonra uyuyor:)

Gülüyorum,saatlerce oyun oynuyorum,eğlenceli günler geçiriyorum.Bunun yanında hergün bir sürü şey öğreniyorum hemde 1.5 yaşındaki minik bir çocuktan! tabi üzülüp sinirlendiğimde oluyor ...
Günün sonunda hergün Rabbime teşekkür ediyorum bize verdiği değerli hediyesi için...

Böyle hızla geçip gidiyor günlerimiz işte:)
Ramazana dair ,sahura kalkıyor,sandalyesine kurulup önlüğünü istiyor(yada kendisi getiriyor takmam için) bir iki lokma yedikten sonra
Biz dua ederken ellerini açıyor(ilk gördüğümde çok şaşırmıştım çünkü hiç bir telkinde bulunmadık)

Tarihe not düşeyim de büyüyünce okusun diye yazıyorum bu satırları

Anne,evin yemeklik soğanları havalansın diye tepsiye sıralayp balkonda kurumaya bırakılır
(zira havalanmazsa çürüyüp berbat koku hediye diyorlar)
Bizim paşa oyuncaklarıyla oynamak yerine evin kap,kacak,tencere,süpürge,ütü çaydanlık gibi eşyalarıyla oynamaya bayılır(her çocuk gibi:)

Günlerden pazar,Erkam Eymen'nin elinde tepsi evin içinde an an yapıyor
Anne: Benim oğlum ah ne güzel oyuncak bulmuş kendine diye tebessümle bakarken o tepsinin soğan tepsisi olduğunu hatırlar,bir hışım balkona koşar soğanları yerlere saçılmış şekilde görmeyince anlık mutluluk yaşar(soğanları dolaba yerleştirdiğini düşünür)

İstemsiz balkondan aşağı bakınca gerçekle yüzleşir.Bahçeye yayılmış soğanlar,
hergün evin birkaç parça eşyası bahçede(hatta aradığımı bulamayınca direk bahçeye bakan anne:)
Ne ararsanız;havlu,kendi kıyafetleri,pet şişe son anda aşağıya gönderirken yakaladığım eşyaları hiç saymıyorum

Bahçe katında oturan komşudan özür diliyorum,her eşya almaya indiğimde
Sağolsun anlayışlı insanlar(mütebessim çehreyle çocuk işte cümlesini kuruyorlar:)

Hadi şimdi bahçeye atıyor, yarın birgün caddeye taşınınca ne yaparız bilmem
Caddede yürürken kafama soğan,oyuncak...... düştüğünü düşünmek bile çileden çıkarıyor beni

Umarım oğlum bu hobisinden en kısa zamanda vazgeçer
Çünkü uyarmak ,oturup anlatmak hiç birşey ifade etmiyor
(çözümler arasında balkon kapısını kapatmak var ama onuda devamlı yapamıyorum)

Neden attın oğlum?sorusuna üzgün bir surat ifadesiyle (ellerini de ben ne yapayım der gibi açıyor)düştü diye yanıtlıyor
O''düştü''nün hikayesi de ayrı

Çocuk ne öğrenirse onu uyguluyor aslında(çok dikkatli olmak lazım çok)
Erkam Eymen bebekken yani, diş kaşıyıcıyla dişini kaşıdığı dönemde 7 aylık civarıydı sanırım elinden birşey yere düşünce düştü diyorduk (gülümseyerek)
Sonraları istemli yere atmalarına-düştü- demeye başladı
-Düşmedi oğlum- -onu sen attın- desekte.... yanlış öğrendi bir kere
İlerleyen zaman dilimlerinde
Gözümün içine bakarak -attım- demesini de öğrenecek bu çocuk değil mi?

Gittiğim iftar,iftar sonrası çay davetlerini,ağırladığım misafirleri,pişirdiğim yemekleri anlatacaktım ama başka posta artık:))

Günlük telaşe içinde bazen bilemiyoruz ya en dibimizdeki tatlı mucizenin kıymetini...
kirlenen koltuklar halılar yıkatılır,bozulan eşyaların yenisi alınır,ama emanete sahip çıkmak gerekir(o emanet bir kere verilir ve hesabı sorulur)

30 Ağustos 2010 Pazartesi

KEDİDİLLİ LİMONLU YALANCI TAVUKGÖĞSÜ...İFTARDA NE VAR?


Kutlu zaman diliminin 20 gününü yaşıyoruz, bu aya dair yapacağım okadar çok şey var ki hepsini yetiştirebilmeyi umut ediyorum

Kesintilere uğrasada Ramazan süresince İftarda ne var? sorusunun cevabını vereceğimi paylaşmıştım ilk günlerde.
Dün akşam ki menümüz
-Mercimek çorbası
-Salata
-Börek
-Nohutlu sulu köfte
-Sebzeli tavuk
-Pilav
-Cacık
-Kremalı revani
-Baklava

İftarda aile dostlarımıza davetliydik.Bol muhabbetli bir akşam geçirdik.
Erkam Eymen,Gökmen ve Ali'yi görünce mutluluk sarhoşu oldu:)
Ramazan bitmeden beraber sahur da yapmak istiyoruz inş.
(yaşananlar düne ait ancak bugün yazıyı tamamlayabildim:)

Tarife gelince,
Akşam için hem lezzetli hemde hafif bir tatlı yapsam diye içinizden geçiriyorsanız bu tarif tam size göre
Oktay Usta'nın garantili tariflerinden biri yalancı tavukgöğsü
Kedidili ve limon ekleyerek kendi yorumumu kattım siz ıslatılmış kakaolu bisküvi ile yada orjinal haliyle de deneyebilirsiniz

Yarım ölçü dikdörtgen borcamı kapladı.Bisküvi yada kedili ilave etmeyecekseniz tam ölçü yapmanızı tavsiye ederim
KEDİDİLLİ VE LİMONLU YALANCI TAVUKGÖĞSÜ
Malzemeleri:
5 su bardağı süt
1 su bardağı un
1.5 su bardağı toz şeker
2 yemek kaşığı pirinç unu
1 paket vanilya(1 limon kabuğu ilave ettim)
125 gr tereyağı
1/2 paket kedidili(küçük paketlerin yarısı)
hindistancevizi
Hazırlanışı:
1-tencereye tereyağını koyup ocağa alıyoruz.yağımız eriyince unu ekleyip kaşıkla yada çırpma teliyle kısık ateşte kavuruyoruz(çiğ kokusu çıkıncaya kadar 5-6 dakika)
2-Tencereyi ocaktan alıp ılınınca piriçununu,tozşekeri,sütü(vanilya ilave edeceksek vanilyayı)döküp iyice karıştırıyoruz(bu işlemi blendırla yapmak daha pratik)
bu şekilde harlı ocakta karıştırarak 5-10 dakika kaynatıyoruz(kıvamı koyulaşak göz göz olacak)
3-Kaynayan karışımı ocaktan alıyoruz limon kabuğu ilave ediyoruz.Blendırla karıştırarak ılık hale getiriyoruz
4-Dikdörtgen borcam kalıba(ıslatılıp fazla suzu süzdürülmüş)
kedidillerini hafif şekerli suyla ıslatarak diziyoruz(ben ıslatmayı unutup dizdim tavukgöğsünün sıcaklığıyla yumuşadı)üzerine tavukgöğsünü döküp oda ısısına gelene kadar soğutuyoruz
5-Sonrasında buzdolabının alt gözünde(zaman kısıtlıysa buzlukta) bekletiyoruz birkaç saat sonra üzerine hindistancevizi serpip sevgiyle sunuyoruz
AFİYET OLSUN

28 Ağustos 2010 Cumartesi

PEYNİRLİ BUZLUK BÖREĞİ....İFTARDA NE VAR?


Yaşanan yoğunluğun peşine aksilikler sıra sıra dizilince,hafta geçti bir kelime dahi paylaşamadan.

Yoğunluk kısmından şikayetim yok,ama bıraksın peşimizi artık şu aksilikler...

Benden bana not:
Daha çok insanla yemeğini paylaş,paylaştıklarını da unut melekler nasıl olsa kaydediyor değil mi?

Pakistan'daki kardeşlerine yardım edip,görevini ifa ettiğini düşünme!İnsanlara anlat.Onlarında yardımlarına vesile ol
Güzelliklerle kalın

Dün akşam iftarda ne vardı?
Kıymalı şehriye çorbası
Kısır
Patates yemeği
Pizza
Kızılcık şurubu
Tulumba tatlısı+meyve

Peynirli Buzluk Böreği
2006 yılında Faize ablamın elinden yerken bir taraftan da yapılışını detaylı şekilde dinlediğim,2 yıldır da evimde patatesli,pazılı,ıspanaklı,pırasalı,peynirli içlerle yaptığım ve yiyenlerin mutlaka tarifini aldığı meşhur buzluk(nofrost)

Böreğin en güzel özelliği çiğ olarak streç filme tek tek sarıyorum buzlukta haftalarca muhafaza edebiliyorum.Ani gelen misafire,buzunu çözdürmeden fırında pişirip sevgiyle sunuyorum

Bu lezzetli tarifi denemediyseniz buyrun tarifi burada
peynirli harç için 1 kalıp beyaz peynir yarım demet maydanoz
Afiyet olsun

22 Ağustos 2010 Pazar

ÖZSÜT BEYAZ ÇİKOLATALI FRAMBUAZLI GÜLLAÇ....İFTARDA NE VARDI?


Ramazan başlamadan katıldığım tatlı bir etkinlik vardı.
Taksim Özsütte gittik.Ramazan ayı için özel üretilen frambuazlı güllacın tadına bakıp,fikrimizi paylaşmaya...

3 kişilik ama,oldukça samimi ve birebir sohbet imkanı bulduğumuz bir etkinlik oldu.Aysun Hanım'la ve Nilayla Özsüte ,bloglara dair keyifli sohbetimizi gerçekleştirirken frambuazlı güllacında tadına baktık:)

Erkam Eymen sakızlı muhallebiyi,annesi frambuazlı güllacı çok beğendi(şimdi bu satırları yazarken bile canım istedi)

Beyaz çikolatalı,antep fıstıklı,frambuazlı,lezzetli ve bir okadar da hafif güllacın tadına bakmanızı tavsiye ederim.
Benim gibi tatlı seven ama çok şekerli sevmeyen, ekşimsi tadları,en önemlisi de frambuazı sevenlerdenseniz ramazan bitmeden bu lezzeti mutlaka deneyin

Erkam Eymen'le katıldığım ilk etkinlikti güzel bir tecrübe oldu banada:)
Özsüt çalışanlarına,bana ve özellikle de Erkam Eymen'e gösterdikleri ilgi için,Aysun Hanıma'da hoş sohbeti ve güzel paylaşımları için çok teşekkür ederim
Başka etkinliklerde de görüşmek dileğiyle

Dün akşam iftarda ne vardı?
Taze tarhana çorbası
Kolay patlıcan kebabı
Taze barbunya yemeği
Ayran
Kemalpaşa tatlısı+meyve

21 Ağustos 2010 Cumartesi

İFTARDA NE VARDI? TAHİNLİ CEVİZLİ KEMALPAŞA TATLISI


İftarda ne vardı?
-Domates çorbası
-Taze barbunya yemeği
-Fırında tavuk+patates
-Börek
-Kemalpaşa tatlısı
-Meyve+yoğurt
Kemalpaşa tatlısı
Bursa'ya has bir tatlıdır ismini de ilçesi Mustafa kemalpaşa'dan alır.
İlçede heryerde kemalpaşa tatlısı satan dükkan bulmak mümkün,günlük üretiliyor,taneleri daha büyük,peynir oranı daha fazla haliyle lezzeti daha güzel oluyor

Yolunuz Bursa Kemalpaşa'ya düşerse kemalpaşa tatlısını yerinden almanızı tavsiye ederim

Bizim evde en sık yapılan tatlılardandır tel kadayıf ve kemalpaşa (bizimkiler güllaç sevmez)
Bursa'nın pratik ve lezzetli tatlısını,nasıl hazırladığımı kısaca anlatayım
(Her Bursa yazışımda özlemim artıyor)

TAHİNLİ CEVİZLİ KEMALPAŞA TATLISI-1/2 paket kemalpaşa(20 22 adet)
-3 su bardağı su
-2 su bardağı şeker
-tahin
-ceviz
Hazırlanışı:
1-Şeker ve suyu bir tencereye boşaltıp harlı ateşte bir kaşıkla şekeri eritiyoruz
hafif kaynamaya başlayınca ocağın altını kısıp kemalpaşaları döküyoruz
2-Spatula yardımıyla kemalpaşaları ters yüz yapıyoruz (şerbeti çektikçe kemal paşalar şişer)
3-Ocağın altını kapatıp tencereninde kapağını kapatıyoruz. 15-20 dakika bu şekilde bekliyoruz
4-Yayvan bir cam kaba yada tepsiye kemalpaşaların yüzü üste gelecek şekilde sıralıyoruz(aralıklı sıralıyoruz tatlılar şerbeti çekip biraz daha büyünce şekilleri bozulmasın diye)
5-Tencerede kalan şerbeti tatlıların üzerine gezdiriyoruz.Oda sıcaklığına gelince buzdolabına yerleştiriyoruz
6-Servis yaparken üzerine tahin gezdirip ceviz serpiyoruz
sevgiyle sunuyoruz
Afiyet olsun
...Her tatlının üzerinde tarifi var ama ben ayrıntılı şekilde yazdım(paketin üzerindeki tarife güvenmeyince annemden aldım:)
...tahin tadını dengeliyor tahin seviyorsanız kesinlikle birde tahinle deneyin,yemeye doyamayacaksınız

20 Ağustos 2010 Cuma

YOĞURT ÇORBASI....İFTARDA NE VARDI?


Dün akşam iftarda ne vardı?
Domates çorbası
Fırında tavuk+patates
Peynirli buzluk böreği
Yoğurt+meyve

Görüldüğü gibi gayet mütevazi sofralar hazırlıyorum,bunun birçok sebebi var ama bu konulara hiç girmeyeyim:)

Bugün geçen akşam yaptığım yoğurt çorbasının tarifini paylaşacağım.Benim ilk öğrendiğim çorbadır kendisi.11-12 yıl önce kiracımız ayrıca arkadaşımız
Gülcan öğretmişti sağolsun.

Sıksık yaparım yıllardır babam ve eşim bugünlerde de oğlum pek beğeniyor,
Yemek konusunda pek seçici bizim minik gurme,kuru ekmek için ağladığı olur,ama yapılan yemekleri çorbaları nadiren beğenir

Bu lezzetli çorbanın tarifine gelince

YOĞURT ÇORBASI
Malzemeleri:
-2 yemek kaşığı un
-1-2 yemek kaşığı sıvıyağ
-1 kase yoğurt(1 su bardağı +1 yemek kaşığı)
-1 yumurta
-4 su bardağı sıcak su+1 su bardağı tavuk suyu
-tavuk suyu yoksa 1 adet tavuk bulyon
-biraztuz

1-Yoğurt ve yumurtayı derince bir kasede çatalla yada çırpıcıyla iyice çırpıyoruz
bir tencereye sıvı yağı döküp kızınca unu ilave edip iyice karıştırıyoruz
2-Unun rengi değişip un kokusu çıkınca sıcak suyu yavaş yavaş ekleyip topaklanmasına fırsat vermeden karıştırıyoruz
(topaklanırsada hiç sorun değil blendırayıp topaklanmayı giderebiliriz)
3-Yoğurt yumurta karışımına tenceredeki sıcak karışımdan biraz ekliyoruz(yoğurdun kesilmesini önlemekiçin)
4-Yavaş yavaş yoğurtlu karısımı tencereye ilave edip karıştırıyoruz
tavuk bulyon kullanacaksanız bu aşamada ilave ediyorsunuz
bir taşım kaynatıp,tuz ilave ediyoruz.Gerekiyorsa tekrar blendırlıyoruz(yoğut homojen dağılsın diye ben son aşamada mutlaka blendırlıyorum
ocağı kapatıp ılınıca ,sevgiyle sunuyoruz
Afiyet olsun
..Çocuklara hazırlanacaksa tavuk suyu kullanmakta fayda var

19 Ağustos 2010 Perşembe

İFTARDA NE VARDI? SUPANGLE...BABAANNEN SUPANGLE YAPAR MI?


Daha önce yazmışımdır muhakkak biz ailece tv izleme özürlüyüz.Benim bu özrüm eskilere dayanır oturup tv karşısına saatlerce duramam,bi dizi mi var,girer çıkar dururum.O arada pasta börek bile yapmışlığım vardır:) mutlaka bir iş bulurum kendime hal böyle olunca da izleyemediğim yetmiyormuş gibi izleyenede mani olurum.Ne oldu?Ne oldu? sorularımla,

Eşimle nadirde olsa güzel bir film denk gelirse,haber bülteni,birde belgesel tadında gezi programı denk gelirse izlemeye çalışırız.

Bu aralar, biraz iftar prog. biraz haber bülteni izlemeye çalışıyoruz(Erkam Eymen'i ise çözemedik bebekken dışarda nerde tv görse hiç gözlerini kırpmadan izliyordu,hatta ben tv kolik olacak diye endişelenmiştim bile,sonra tv açık olunca çocuk arkasını dönüp oyuncaklarıyla oynuyordu:)
bu günlerde ise bazı hareketli müzikli reklamları izlediğini farkettim,

Endişelenmiyorum, haber bülteninde reklamlar çıkınca tv nin sesini kapatma çözümünü buldum çünkü..

Ben engel olabildiğim kadar engel olayım.Büyüyünce nasıl olsa izleyip izlememeye kendisi karar verecek.

Ama bu zamana kadar hiç çizgi film izlemedi,yumurcak tv,baby tv ve diğer çocuk kanallarını bilmez.İnanması zor ama öyle,

Geçenlerde katıldığım bebek bezi anketinde,anketör bayan hangi kanalı izliyor? diye soruyor
Bahsedilen henüz 17 aylık bir çocuk o kadar kanıksanmış ki:( Bende hiçbirini diye yanıt verince, beni çocuğu tv izleyen ama izlediğini söylemekten çekinen bir anne zannetti sanırım :)bende tv izlemiyor-bizde haberden habere açarız diyince inandı:)

Tv nin zararları aşikar ben izlememesini tercih ediyorum,bu arada birşeyi sorgulama amacı gütmüyorum.

Bazı anneler çocuğun tv izlemesinden rahatsız(rahatsız olmayanlara ne sözüm olabilir ki)onlara tavsiyem sizde izlemeyin çocuk söylenenden ziyade yapılanı uyguluyor konu nerden nereye geldi

...Verhasıl bu kadar az izlediğimiz halde bi reklam var ki en çok bu saatlerde dönüyor sanırım,yada ben o saatlerde izlediğim için ben öyle zannediyorum

Türk halkıyla uzaktan yakından alakası olmayan
supangle yapan babaanne reklamı
O kadar çok duyunca bir iki kelam etmeden geçemeyeceğim tam da bende supangle yapmışken:)

Benim babaannem 80 kusur yaşında vefat etti.Bana hiç supangle yapmadı,anneannemde öyle,un helvası dese,irmik helvası dese,kemalpaşa dese,muahllebi dese baklava dese olacakta...supangle hiç olmamış


Fransız menşeili bir tatlıyı, halis muhlis geleneksel bir türk tatlısı gibi sunmak neden?

Türk halkını hiç tanımayan reklamcılardan dolayı mı?
Yoksa böyle daha çok ilgi mi çekiyor?
Bu sorunun cevabını çok merak ediyorum

Reklamcılık derslerinde bize öğretilen bir hedef kitleye hitap etme durumu vardı. Ben burada bir hitap edememişlik gördüğüm için değineyim istedim


İftarda ne vardı sorusunun cevabına gelince

Yoğurt çorbası
yumurtalı ıspanak
yoğurt_meyve
Erkam Eymen'e: şeftalili muzlu kek ve supangle

...Tarifi blogta var ama tekrarlamak istiyorumm:)
...Bu kadar supangle reklamı eleştirisinin ardından supangle tarifi:)
SUPANGLE
Malzemeleri:
-1 litre süt
-2 yumurta
-3 yemek kaşığı un
-1.5 su bardağı şeker
-3-4 yemek kaşığı kakao
-1-2 paket vanilya
hindistan cevizi
tabanına 3 tatlı kaşığı yulaf
Hazırlanışı:
1-Orta boy tencerede süt ve yumurtaları karıştırıyoruz.
2-Sırasıyla un,şeker,vanilya ve kakaoyu ilave edip orta ısılı ateşte koyulaşana kadar karıştıra karıştıra pişiriyoruz(kıvamı kaşıktan parça parça dökülecek hale gelmesi)
3-Fincan yada kaselerin tabanına 1 tatlı kaşığı yulaf sonrsında supangleyi paylaştırıyoruz.önce oda sıcaklığında bekletip
sonrasında buzdolabında muhafaza ediyoruz.Hindistan cevizi serpip servis yapıyoruz.
Afiyet olsun

...Daha besleyici olsun diye içine yulaf ekledim,eklemeyebilirsiniz
...Yarım ölçü yaptım 4 fincan supanglem oldu
...Lezzetin tatlılar kitabından,her denememde çok güzel sonuç aldım gönül rahatlığıyla tavsiye edebilirim

18 Ağustos 2010 Çarşamba

İFTARDA NE VARDI?


Ramazanın ilk günüydü sanırım eşime bir akşam Eyüp'te,bir akşamda Sultanahmet'te iftar yapalım teklifinde bulundum

Geçtiğimiz ramazanlarda da gerçekleştirmeyi ihmal etmediğimiz için aile geleneği olma yolunda...

Öğrendik ki artık Sultanahmette,kalabalıkla iftar açma imkanı yok ama bizde eyüp iftarı için düştük yollara...

Erken gidip manevi havayı soluyalım istedik,Erkam Eymen okadar insanı birarada görünce mutluluktan ne yapacağını şaşırdı:)

İftar saatine doğru yemek yiyeceğimiz mekana gitti.Eyüp Sultan türbesinin hemen üst sokağında gidilmesi,görülmesi,muhteşem lezzetlerinin tadılması gereken hoş bir mekanHalit paşa konağı
İftarda ne vardı? sorusunun cevabına gelince
ne yoktu ki:)
-İftar tabağı,
-Yaprak sarması,
-Biber dolması,
-Çiğ köfte,
-Ispanaklı su böreği
-Mercimek çorbası
-Izgara tavuk
-Et döner
-Pilav
-Izgara mantar
-Pirzola
-Patates kızartması
-Bol fıstıklı güllaç
-Osmanlı şerbeti
-Sınırsız çay

Erkam Eymen bu lezzetlerin arasında pide+osmanlı şerbeti tüketmeyi tercih etti:)
İftar sonrası eyüp ramazan sokağına gittik,klasikti herşey ama Erkam Eymen renkli ışıkların aydınlığında kafasını nereye çevireceğini şaşırdı,tel kadayıf yapan ustayı incelerken:öğreniyor evdede yapar artık diye düşünmedik değil:)

Farklı birgece geçirdik.Tadına doyulmaz bir sofraydı.Yorgunluğun şiddetiyle az kalsın sahur kaçıyordu ama olsun
pek keyifliydi herşey tekrarlanması temennisiyle:)

16 Ağustos 2010 Pazartesi

FIRINDA ALABALIK (ALABALIK DOLMASI)


Yeni hafta
Yeni umutlar
Hergünümüz diğerinden daha sağlıklı,daha huzurlu,daha mutlu geçsin

...Allahım,azı dişlerini birbiri ardına sıralayan huzursuz,uykusuz,iştahsız miniklerin annelerine ekstra sabır ver

Durum kısaca budur efendim

Dün akşam iftarda ne vardı?
Mercimek çorbası
Karnıyarık
Mantar dolması tarifi burada
Naneli Ayran
Meyve
Sıcak ve ramazan diye pek tercih edilmesede yinede denemek isteyenlere gönül rahatlığyla tavsiye edebileceğim bir tarif

Fırında Alabalık(ALABALIK DOLMASI)
Malzemeleri:
2 adet alabalık
2 adet domates
2 diş sarımsak
biraz maydanoz
tuz
zeytinyağı
1 küçük baş soğan
Hazırlanışı:
1-Domates ve soğanı ince ince doğruyoruz,mayadanozuda ince ince kıyıyoruz
2-Sarımsağı bıçağın sapıyla çıtlatıyoruz(kırıyoruz birkaç parçaya ayırıyoruz
3-Alabalıkları temİzliyoruz yada temzilenmişse iyice yıkayıp içini tuzluyoruz(Erkam Eymen korkmasın diye kafalarını koparttım)
4-Balığın içine ince doğranmış soğan,mayadanoz,sarımsak ve domatesi dolduruyoruz
5-Yağlı kağıt serilmiş tepsiye doldurduğumuz alabalıkları sıralıyoruz.Üzerine biraz zeytinyağı gezdiriyoruz.Daha sonrada domates ve limon dilimleri yerleştirip
önceden ısıtılmış 200 derece fırında 15-20 dakika pişiriyoruz
sıcak sıcak sevdiklerimize sunuyoruz
AFİYET OLSUN

Arzu ederseniz üzerine kaşarda rendeleyebilrisiniz
fırında kaşarlı alabalık tarifi burada

15 Ağustos 2010 Pazar

VİŞNELİ KAYISILI KEK...İFTARDA NE VARDI?


Yarı aç yarı tok yaşıyoruz denir ya hani..
Bizim evin iki erkeği resmen aç sürdürüyolar hayatlarını.Azıcık yapılan yemekler bile bitmiyor ikisininde kilo eksiği olmasına rağmen nedir bu formada kalma çabası anlamadım:)Yemek konusunda pek prensip sahibiler:)
...

İftarda ne vardı
-Kulaklı şehriye çorbası
-Karnıyarık
-Kadayıf tatlısı
-Yoğurt+meyve
İftar sonrası çayın yanına arz-ı endam etmeyi hakeden lezzetlerden birini paylaşayım sizlerle
Ailemizin favori keki oldu kendisi:)

Vişneli-Kayısılı Kek
Malzemeleri:
3 büyük yumurta oda ısısında bekletilmiş
1 su bardağından 2 parmak az sıvı yağ(200 ml. Bardak kullanıyorum)
2 su bardağı toz şeker(vişne eksi olduğu için )
1 pk.vanilya
1 pk. Kabartma tozu
1 su bardağı süt
2,5_su bardağı+ 1 yemek kaşığı un
10 adet kuru kayısı ince ince doğranmış
15 adet vişne doğranmış(dondurudan kullandım doğraması daha kolay oldu)
üzeri için 1 yemek kaşığı pudra şekeri

Hazırlanışı:
1-Yumurtayı mikserle köpürene kadar çırpıp,vanilya ve şeker ilave edip karıştırmaya devam ediyoruz.Sütü,yağı ekleyip,kabartma tozuyla karıştırdığımız unu azar azar ilave ediyoruz.
2-Karıştırmaya tahta kaşıkla devam ediyoruz.Birkaç dakika mikserle tekrar çırpıp yağlanmış yada yağlı kağıt serilmiş kek kalıplarına karışımın yarısını döküp kayısı ve vişne parçlarını karışımın üzerine dağıtıyoruz
3-Kalan karışımıda ekleyip üzerinede kalan vişne parçalarını paylaştırıyoruz
(Kekin üzerinde ne kadar çok vişne olursa yüzeyde çatlama olmuyor)
4-Önceden ısıtılmış 200 derece fırında 30-35 dakika pişiriyoruz(ilk 20 dakika kesinlikle fırının kapağını açmıyoruz,ucu şivri bıçakla kekin pişip pişmediğini kontrol ediyoruz) kalpli kalıp normalden ince ve küçük olduğu için 15 dakikada pişti
5-Kek ılınınca üzerine pudra şekeri eleyip ikram ediyoruz
Afiyet olsun

...Kekleri kalpli ve baton iki kalıpta pişirdim tek karışımdan 2 kek elde etmiş oldum,ve bu iki kekle 2 ayrı misafir gurubu ağırladım:)
Baton keki misafirlere ikram ettiğim gün kalpli kekimi de nofrostta attım.

Misafirlerim gelmeden çıkartıp birkaç dakika fırında nemin çıkmasını sağladım,taptaze sekilde ikram ettim

...Çabuk tükendiği için kalan kek parçası sorunu yaşanmıyor 2-3 defadır keklerimi bu şekilde hazırlıyorum.Erkam Eymen mayhoş lezzet tutkunu olduğu için vişneyi kekten eksik etmiyorum

notlar
...Kalıbınız yoksa tepside pişirirsiniz tepsi tabanını yağlayın ama tepsinin kenarlarını yağlamazsanız daha güzel kabarmasını sağlarsınız

...Keki karıştırırken karıştırma kabını biraz daha eğik tutarsanız kek daha güzel kabarır

...Kek yaparken unu 1-2 kez elemeniz ve kabartma tozunu unla harmanlamanız daha iyi sonuç almanızı sağlayacak

...Meyveli kek yaparken meyve parçlarını unlayıp kullanırsanız meyveler dibe çökmez

14 Ağustos 2010 Cumartesi

DAVET SOFRASI.... NANELİ LİMONATA....İFTARDA NE VAR


Dün akşam bizim evde iftarda ne vardı
-Kulaklı şehriye çorbası
-Mantı tarifi burada
-Sebzeli tavuk sote(dün akşamdan)
-Mevsim meyveleri
-Tel kadayıf tatlısı tarifi burada

fotoğrafın altına pek manasız oldu ama yemek yapma + Erkam Eymeni zaptetme telaşından hep unutuyorum yaptığım yemekleri fotoğraflamayı

Fotoğraflama adına daha fazla gayret göstereceğim bakalım akşama sonuç değişecek mi?

Sofranın hikayesine gelince bundan önce yaşadığım,diğer tabirle gelin gittiğim eski evimden eskimeyen komşularımı ağırladım,pek keyifli bir gündü ramazan arefesinde bol sohbet eşliğinde zamanın nasıl geçtiğinin farkına varamadık:)

Menüde neler mi vardı
-Taze naneli reyhanlı şehriye salatası
-Meyveli kek
-Haşhaşlı tambuğday unlu çubuklar
-Mayalı poğaça
-Kalpli kurabiye
-Fındıklı fındık kurabiye
-Çikolata soslu tavukgöğsü
-Buz gibi limonata


Tarifini daha önceden neden almamışım dediğim limonata:)
İftar ve sahur sofralarınada çok yakışan limonatanın tarifinide paylaşayım sizlerle
Tarif teyzeme ait annem bana anlattı bende size:)
NANELİ LİMONATA
Malzemeleri:
-5 adet limon(küçükse 6)
-1 litre su(1.5 litre kullandım)
-1.5 su bardağı şeker(damaktadınıza göre ayarlayabilirsiniz)
-Nane yaprakları
Hazırlanışı:
1-Limonları içiye yıkayıp rendenin ince tarafıyla kabuklarını rendeliyoruz.Derin bir kaba boşaltıyoruz(beyaz kısmını rendelemiyoruz acılaşmaması için)
2-Rendelediğimiz limonların suyunu sıkıyoruz bir bardağa dolduruyoruz.sıktığımız limonları,rendelenmiş kabukların olduğu kaba aktarıyoruz üzerinede şekeri ilave edip iyice ovuyoruz
3-Bu şekilde buzdolabında yada bir kenarda kabın ağzını kapatıp 1-2 saat bekletiyoruz(annemin tabiriyle mayalıyoruz) bu süreyi ne kadar uzun tutarsak o oranda aromalı limonata elde ediyoruz
4-Bir sürahiye limon suyunu,mayalanan limon,şeker,kabuk karışımını 1 bardak oda ısındaki suyu ekeliyoruz posalı limon parçalarını sürahiden iyice sıkarak çıkartıyoruz( limon parçaları çıkınca karıştırmamız kolaylaşır) iyice şekerler eriyene kadar karıştırıyoruz şeker eriyince arzu edilen miktarda 4-5 su bardağı soğuk suyu sürahiye boşaltıyoruz
5-Buzdolabında iyice soğuttuktan sonra çay süzgeci yada ince delikli tel süzgeçle süzüp nane yaprakları eşliğinde servis yapıyoruz
Afiyet olsun

13 Ağustos 2010 Cuma

BİSKÜVİLİ İRMİK TATLISI.... İFTARDA NE VAR?


Hoşgeldin kutlu zaman dilimi...
Ne iyi ettinde geldin...
Bu güzel aya has bütün güzellikleri kazanmamız temennisiyle...

Bu aya özel...
Bugün itibariyle,hergün iftarda ne var? sorusunun bizim eve has cevabını paylaşacağım sizlerle

DÜN AKŞAM NELER VARDI
-Tarhana çorbası
-Mantarlı bezelyeli tavuk yemeği
-Yaprak sarma(annemden)
-Kavun karpuz
iftarda tatlı soğuk birşeyler olsun diyenlere gelsin bu tarifte
BİSKÜVİLİ SÜTLÜ İRMİK TATLISI(SOĞUK PASTA)
1 su bardağı şeker
1 su bardağı irmik
1 yemek kaşığı tereyağı
1 pk. vanilin
5 su bardağı süt
HAZIRLANIŞI:
1-Derin bir tencereye İrmik süt şeker vanilin dökülür orta hararekli ocakta sürekli karıştırılır
2-Kaynamaya başlayınca ocağın altı kısılır karıştırmaya devam edilir
3-İsteğe göre tereyağı eklenir, tatlı kaynadıkça göz göz olur ardından kıvam alır (kıvamı kaşığa alınca parça parça dökülmesi) ocağın altı kapatılır içine 8-10 tane bisküvi iri parçalar şeklinde kırılır ve karıştırılır
4-ıslatılmış veya streç serilmiş kek kalıbına yada herhangi bir cam kaba karışım dökülür üzeri düzeltilir
5-Üzerini kaplayacak şekilde bizküviler sırayla yerleştirilir
6-Tatlı oda sıcaklığına gelince buzluğa kaldırılır servisten birkaç saat önce kalıptan çıkartılıp buzdolabının alt rafına alınır servis zamanı pasta süsüyle süslenip soğuk şekilde ikram edilir
Afiyet olsun

...Bu tatlıyı soğuk pasta formunda sunmayı çok seviyorum.Bu sıcak günlerde Ağızda eriterek yemenin ayrı keyif olduğunu düşünüyorum
...Kelepçeli kalıpta tatlıyı hasarsız çıkartmak daha kolay oluyor


Meyveli Renkli irmik tatlısınında tarifi burada

7 Ağustos 2010 Cumartesi

AKŞAM ÇAYI DAVETİ & MUHABBET SOFRASI


Ne zamandır görüşemiyorduk ...Dersler,sınavlar ,yıllık izinler derken sonunda ortak günü bulduk.
Dün akşam ailece keyifli saatler geçirdik.Bir daha arayı bu kadar açmayalım diye sözleşerek ayrıldık.
Misafirlerin sevecenliği ev sahibini rahatlatıyor.Yaşadığım sakinliğe kendim bile hayret ettim.

Hatta temizlik ve hazırlık yapması gereken kısıtlı zaman diliminde minik oğlunu parka götüren nadir annelerden biriyim sanırım:)

(annee eka addaa diyip,sandaletlerini ayakkabılıktan alıp elime tutuşturmsaının payı da yadırganamaz tabii:))

Eee ne demişler çocuk mutlu=anne mutlu

Menüde neler vardı:
-Reyhanlı tel şehriye salatası
-Dereotlu maydanozlu peynirli poğaça
-Haşhaşlı tuzlu kuru pasta
-Vişneli kayısılı kek
-Bisküvili sütlü irmik tatlısı

Ne hoş muhabbet bir sofraydı saatler nasıl geçti anlamadık.
Yine buyrun gelin emi Mercikoğlu ailesi
yine bekleriz:)

5 Ağustos 2010 Perşembe

YEMEK KİTABI SAHİBİ OLMAK İSTER MİSİN?



Bundan aylar önce haberdar olmuştum Coşkun Aral'ın ''annemin yemekleri'' kitabından...

Dün elime ulaşan kitabı sıcağı sıcağına paylaşmak istedim:)

Öncelikle Coşkun Aral'a hediyesi için teşekkür ediyorum.



Anadolu yemek kültürüne özel lezzetlerin olduğu kitap,kaliteli fotoğrafları ve özenli görüntüsüyle göz dolduruyor.

Bilinen anadolu lezzetlerinin yanında isimlerini ilk kez duyduğum tariflerde mevcut.Yeni lezzet denemeleri için ramazanı bekliyorum:)

Yemek sevdalılarına duyuru:Bu esere sahip olmak için www.hotpoint-ariston.com.tr ve www.haberci.com sitelerine iletişim bilgilerinizi mail atarak bildirmeniz yeterli

1 Ağustos 2010 Pazar

KEK KALIBINDA PEYNİRLİ BÖREK

(Bronz oğlumun elinin,kolunun olmadığı fotoğraf bulamayınca bu fotoğrafta karar kıldım)

Son üç ayda toplam Bursa yolculuklarını gün sayısına bölünce neredeyse 1o günde bir
Bursa yolculuğuna denk geliyor.Bu durumdan pek hoşnuduz analı oğlullu,
okadar benimsedik ki İdonun Orhangazi,Osmangazi hızlı feribotlarını(bence gemilerini) Erkam Eymen oyun salonunun yanında prizleri ve yangın söndürme tüplerini eliyle koymuş gibi bulabiliyor:)

Yazamama ve etkinliklere katılamama nedeni sık sık Bursa'ya gidişlerdir ilgilenlere duyrulur :)


PEYNİRLİ BÖREK

Malzemeleri:
1 paket üçgen yufka 360 gr
1 kalıp beyaz peynir
yarım demet maydanoz
1 çay bardağı süt
3 yemek kaşığı yoğurt
2 yumurta
yarım çay bardağı sıvı yağ


Hazırlanışı:
1-Maydanozu sirkeli suda yıkayıp ince ince kıyıyoruz içine peyniri ilave edip çatalla eziyoruz(lor kullanacaksanız tuz ilave etmeyi unutmayın)
2-Sos malzemelerini bir kenarda çırpıyoruz
3-Kek kalıbını katıyağla yağlıyoruz
4-Üçgen yufkaların kenarları birbirinin üzerine gelecek şekilde diziyoruz ince uçları kek kalıbının ortasından aşağıya ,kalın kenarları ise kalıbın kenarından sarkıtıyoruz ,sosu eşit miktarda yufkaların üzerine dağıtıyoruz.
5-Yufkaları dizip ikinci katı oluşturuyoruz soslayıp,peynirli karışımını paylaştırıyoruz
6-Üçüncü ve 4. katı oluşturup soslayıp tekrar peyniri dağıtıyoruz
7-Son katta öncelikle sarkıttığımız yufka uçlarını kek kalıbının üzerine getiriyoruz elimizde kalan 3 parça yufkayla kapatıyoruz
8-Sosun birazını ayırıp kalanını üstüne döküyoruz.Buzdolabında 1-2 saat yufkalar iyice sosu çekene kadar bekletiyoruz.Artan sosu da üzerine gezdirip önceden ısıtılmış 200 derece fırında altı üstü kızarana kadar pişiriyoruz
Afiyet olsun
püf noktası: börek piştikten sonra ka üzerine biraz su serpip kalın bir beze sariyorum yumuşacık olması için

maaile pek beğendik bu şekli,dilimli halini fotoğraflayamadan tükendi:)

tepsi böreğine oranla daha yavaş pişiyor özellikle altının pişip pişmediğine dikkat etmek gerekiyor içi kat kat sunumu güzel börek oluyor
2 agustos eklentisi:
Farketmeden yorum kısmını kapatmışım,yorum yazmak isteyenlerin yazamamasına neden olduğum için affola

20 Temmuz 2010 Salı

ZEYTİNYAĞLI BİBER DOLMASI


Canım kaç zamandır biber dolması çekiyordu,daha doğru ifadeyle biber dolması hazırlamak çekiyordu.

En son ne zaman sarma,dolma yaptığımı anımsamıyorum(Erkam Eymen doğduğundan beri yapamaz oldum:) Ne kadar uzun süre olmuş.(Ben ki stres atmak için yaprak saran insan:))
Ben yapamasamda annemin yaptıklarından yedik.Sağolsun İstanbuldayken yapıp yedirdiği yetmezmiş gibi,geçenlerde de istediğim zaman evimde de pişirebileyim diye sarmış yanıma koydu Bursa'dan İstanbul'a dönerken...

Buzdolabını her açtığımda gözüm gidiyor sarmalara ama pişirip yemeye kıyamıyor:) özel bir zaman dilimi kolluyorum:)

Haftasonu baba oğul bağrışa bağrışa oyun oynarken,bende mutfakta dolma yapıp muradıma erdim

Bana not:Annem kadar pratik bir anne olmak istiyorumm


işte tarifi....

ZEYTİNYAĞLI BİBER DOLMASI

Malzemeleri:
-500 gr dolmalık biber(ince kabuklu ve körpe olanı makbul)
-2-3 yemek kaşığı zeytinyağı
-1 büyük baş soğan
-2 orta boy domates
-1 su bardağı pirinç
-biraz tuz,nane
-su
(Biz dolmayı en sade haliyle sevenlerdeniz arzuya göre kuşüzümü,dolmalık fıstık eklenebilir)
Hazırlanışı:
1-Öncelikle biberleri üstleri kapak olacak şekilde kesiyoruz(yada meyve bıçağıyla üst kısmını hafifçe keserek çıkartıyoruz o zaman üzerini domatesle kapatmak gerekiyor)
2-İçinden tohumlarını çıkartıp,yıkayıp süzdürüyoruz biberlerin içlerini teker teker tuzluyoruz
3-Diğer tarafta soğanı ve domatesleri küp küp doğrayıp,pirinci yıkıyoruz.İçine arzuya göre baharat ilave ediyoruz (ben sadece nane ekledim)bir kapta hepsini karıştırıp üzerine biraz zeytinyağı ve tuz ekliyoruz
4-Çiğ harçla biberleri dolduruyoruz(çok sıkı doldurmamakta fayda var biberlerin patlamaması ve pirinçlerin dışarı taşmaması için üzerine ya domatesten yada biberin üst kımından kapat yapıp,çok derin olmayan bir çelik tencereye sıra sıra yerleştiriyoruz ,üzerine yağ gezdirmeyi de ihmal etmiyoruz.
5-Biberlerin yarısına kadar su ilave edip önce harlı ateşte kaynamaya başlayınca da kısık ateşte biberler iyice yumuşayana kadar pişiriyoruz

Afiyet olsun

...benim birkaç biberim çürümeye yüz tuttuğu için 2 tane de patlıcan doldurmak zorunda kaldım

15 Temmuz 2010 Perşembe

TEFAL NUTRİCOOK


Aylardan:Mayıs
Günlerden:Cumartesi
Yer:msa
Muhteşem bir tefal etkinliği
İyiki blogcuyum dediğim günlerden biri(önceki etkinliklerede katılamadığıma hayıflandığım:)
Vakit:Tefal ailesinden:acfry,nutricook ve vitacuisine ile tanışma vakti
Tefalin bu ürünlerine beğendim kelimesi sönük kalır bayıldım:)

Mesela nutricook ona sadece düdüklü tencere demek çok ayıp olur,en akıllı düdüklü tencere,neden mi akıllı kontrol saatli,4 besin türüne 4 ayrı pişirme programı,ve 2 evreli pişirme özelliğine sahip,orta ateşte pişiyor akıllı saatin sinyalinden sonra ocağın altını kısıyorsunuz ve buharla pişiriyor böylelikle besin değerlerini ve besine has dokusunda hiç kayıp olmuyor:) özellikle sebzeler sanki çiğ gibi canlı renkleriyle kalıyor..
Biz o gün msa da

Nutricookta dillere destan safran soslu dil balığı

porcini mantarlı risotti,

Actifry de arnavut ciğer,kabak, kızartması

vita cuisine de çikolatalı kek pişirdik herbirinin tadına doyamadık

Ürünlerle ilgili geniş bilgiye Tefalin Besleyici ve lezzetli adresindenulaşabilirsiniz
Bu güzel etkinliğe davet eden,orada olağanüstü evsahipliği sergileyen,ve akıllı düdüklüye sahip olmamı sağlayan tefal ekibine çok teşekkür ederim...
Ayrıca birbirinden tatlı blogcuları da tanıdığıma çok memnun oldum.
Özellikle Gönül,Gökçe,Nur sizlerle iyi ki tanıştım:)
Başka başka etkinliklerde görüşmek dileğiyle