15 Ocak 2008 Salı

POLYANNA İYİ KIZDIR....



POLYANNA İYİ KIZDIR

Yazar Yücel SÖZER
Bir olayla karşılaştığımızda içinde bulunduğumuz ruh hali o olaya vereceğimiz tepkiyi de belirler. Keyfimiz yerindeyse önümüze çıkan olumsuz bir durumu çok da dert etmeyebiliriz, yada canımız sıkkın olduğu bir anda alacağımız olumlu haber o an için bizi yeterince mutlu etmeyebilir...

Çok bilinen ve söylenen bardağın yarısı dolu/boş örneğinde olduğu gibi bakış açımız ruh halimizi etkiliyor genellikle.
Hintli lider Mahatma Gandi’nin söylediği gibi; “Duygularımız düşüncelerimizi, düşüncelerimiz davranışlarımızı, davranışlarımız alışkanlıklarımızı, alışkanlıklarımız da karakterimizi şekillendirir.” Dolayısıyla biz olumlu duygulara sahipsek olumlu düşüncelerle olumlu davranırız. Gördüğümüz gibi duygu düşünce ve davranışlarımız arasında güçlü bir bağ mevcut.

İçinde bulunduğumuz olumsuz duyguları üzerimizden atamadıkça yaşadıklarımıza olumlu bakabilmemiz de zor. Bizi en çok mutsuz eden ruh halimizde karamsarlık değil midir zaten. Depresyonun en önemli bileşenlerinden biri de yine karamsarlık olarak çıkar karşımıza.

Kanser gibi korkutucu olan hasalıklarda tedavisi iyi giden hastaların ortak özelliğinde ne olursa olsun hastaların hayata iyimser bakabildiklerini görürüz. İyimser bakabilmek en önemli ilaçsız tedavi belki de.
Dilerseniz Yunan mitolojisindeki pigmalyon örneğine bakalım; Pigmalyon adında bir heykeltıraş varmış, özenerek ve bezenerek bir kadın heykeli yapmış ve bu heykeli o kadar çok sevmiş ki yaptığı o heykele bir gün aşık olmuş, duygularının ve düşüncelerinin gücünden olsa gerek bunun üzerine yaptığı o kadın heykeli canlı bir kadına dönüşüvermiş. Şimdilerde pigmalyon etkisi olarak anılan olumlu düşüncenin gücü bu şekilde anlatılmaktadır.
Günlük yaşamımızda çok sık söylediğimiz gibi bir şeyleri olumsuz düşünmeye başladığımızda ters giden şeylerle karşılaşırız. Hatta bunu, “bu sabah yataktan ters kalktım her işim ters gitti” diye de dile getiririz.
Bir anlamda iyi düşünmek iyiliğe, kötü düşünmekte kötülüğe şartlanmak gibi bir süreci tetiklediğini görürüz. Güzel duyguları taşımak iyi düşünmeye böylece de çevremizdekileri de iyi ve güzel görmeye iter, bu da bizi yaşadıklarımızdan keyif almaya ve mutlu olmaya götürür.

Gelelim Polyanna’ya; hayata güzel ve iyi yönlerinden baktığından olsa gerektir ki, “Polyanna iyi kızdır”.

4 yorum:

Melek* dedi ki...

yazın çok güzel buna benzer sızıntı dergisindede okumuştum.yazını manevi güzle okudum...oğlumuza devamlı övgü yağdırırız severken dindar olucak oğlum falan diye karakterine işlesin diye dua ederiz bir şeyi 40 kere söyliyince dua hükmüne geçermiş.sızıntıdada iki bardak suyun bir tanesine övgüde bulunca kristaller güzelleşiyor diye okumuştum hatta şifa oluyor diye...belkide ayetel kürsü gibi okuduğumuz sular bize ondan şifa veriyor.kiristalleri güzel hale getiriyor...paylaşımın güzeldi sağol.bu arada arkadaşların geldiğinde yaptığın mamaları yayınlasana tarifleriyle.....:)
sevgiler

tadınadoyamadım-dilek dedi ki...

Evet canım okadar doğru şeyler söylemişsin ki katılmamak elde değil.Sırayla tarifleri yayınlamaya çalışacağım inş.SEVGİYLE KAL

Melek* dedi ki...

dilekcim eğer kabul edersen seni söbeliyorum cevap vermek istersen blogumda sorular var...

tadınadoyamadım-dilek dedi ki...

canım benim memnuniyetle kabul ediyorum