18 Aralık 2009 Cuma
TARÇINLI UN KURABİYESİ....BİR SÜRE...
Yazacaklar birikti...
Tarifler birikti...
Geçtiğimiz günlerde misafir ağırlandı,misafir olundu bir iki satır dahi yazılamadı.
Benim haftanın belli günleri evde olmayışım,bulduğum zamanı ders çalışarak değerlendirmem,en önemlisi de Erkam Eymen'in diş sıkıntısı nedeniyle haftalardır ekstra huzursuz günler yaşıyoruz.
Bütün sebepler bir araya geldiğinde de yazamıyorum haliye...
Bu durumu en hafif şekilde atlatırız inş.Allah yardımcıları olsun diş çıkartan kuzuların ve annelerinin
Bu lokmalık tarçınlı un kurabiyeleriyle tatlı bir ara vereceğim.Bu kurabiyeleri geçen haftasonu gelen misafirim için hazırladım klasik un kurabiyesi aslında... farkı önceki tarifimdeki nişasta ilavesi yok ekstradan dekor şekeri var.
Makul malzeme ile güzel sonuç elde edilen kurabiye denemek isteyenlere tavsiye olunur:)
Un kurabiyesi tarifi ve kurabiye yapmanın püf noktaları burada
TARÇINLI UN KURABİYESİ
Malzemeleri
250 gr Yumuşak margarin yada tereyağı
1.5 çay bardağı pudra şekeri
1 paket vanilya
1 kahve fincanı sıvı yağ
1/2 paket kabartma tozu
5-5.5 su bardağı un
1pk.dr oetker dekor şekeri
Hazırlanışı:
1-Oda sıcaklığındaki yağ,pudraşekeri,vanilya,sıvı yağı iyice karıştırıyoruz.Azar azar un ilavesi yapıyoruz.Kabartma tozu ilavesinden sonra,kulak memesi kıvamında bir hamur elde ediyoruz(hamur kumlu parça parça oluyor,ama iyice yoğurulduğunda yumuşak pürüzsüz bir yapı elde ediliyor)
2-20-30 dk. buzdolabında bekletiyoruz.Çıkardıktan sonra birkaç dakika daha yoğuruyoruz.Elimizle parçalar kopartıp yuvarlıyoruz.160derecelik fırında 25-30 dk. pişiriyoruz
3-Üzerinin kızarmasına izin vermeden fırından çıkartıyoruz3-5 dakika sonra çay süzgeciyle dekor şekerini serpiyoruz
Sevgiyle sunuyoruz
AFİYET OLSUN
26 Kasım 2009 Perşembe
BAYRAM BİZE ERKEN GELDİ ....
Heyecanla beklenen gün geldi çattı.Evin annesi hazırladı çantaları,sabahın ilk ışıklarında düşülecek Bursa yollarına...
Bayram tadında bir bayram yaşamak için dua edilecek.Hastane eksenli tatsız bir bayramdan sonra gelen gerçek bayram için bol bol şükredilecek.Erkam Eymen ikinci bayramında giyecek bayramlıklarını,bayram yapacak onu sevenlerle.
Size de sevdiklerinizle,ağız tadıyla geçereceğiniz bir bayram diliyorum
MUTLU BAYRAMLAR
(resim alıntıdır)
18 Kasım 2009 Çarşamba
TİRAMİSU (HEMDE KELEBEKLİ).....HEDİYELER
Uzayıp giden yapılacaklar listesinde birçok maddenin üzerini çizince kendimi yeni tarif yayınlamakla ödüllendirdim:)
Dünyanın en tatlı mazereti birkaç güne kadar 8.ayını dolduracak,kocaman delikanlı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.O minik dudaklardan istemsiz de olsa,dede den sonra anne kelimesini duymak pek bir hoşuma gidiyor:))(annelik egom tatmin mi oluyor ne)
Bunun yanında Uyku probleminin had safhasındayız.Şu günlerde uykusuz anne ve uykusuz bebek ikilisinden sıkıldık,uyuyan anne ve uyuyan bebek kısmına terfi etmek istiyoruz:))
Erkam Eymen doğduğundan beri az uyuyan bebek olduğu için ne zaman uyku bahsi açılsa, anneannemizin klasik cümlesi çınlıyor kulaklarımda ''artık anne oldun uykuyu unutacaksın'' anne ben onu unuttum ama o beni unutmuyor:))
Ama başlangıçtan bu yana katettiğim yolu da görmezden gelemem:)) her 20 dakikada uyandığım 4 saat uyku ilaç gibi geliyor,bu süre dahada azalınca unutkanlık yapışıyor yakama:))haliyle birazda gerginlik
iyi şeylerde oluyor tabii birkaç firmadan hediye paketleri ardarda gelir oldu,bu durumdan son derece mutluyuz anne oğul:) ilk Herobaby nin Erkam Eymen için hazırladığı paketi almakla başladık.Arkasından sinangil unlarından gelen kocaman koli ve sevdiğim başka bir markadan gelen hediye ürünler takip etti.
Blog sayesinde gönderilen hediyeler için çok teşekkür ederim.
Diğer ürünlerin bir çoğunu kullandık ama Sinangil'i kullanmaya başlamadan 5-10 dakika önce fotoğrafladım.
Annemden öğrendiğim ve evimde kullanıp güzel sonuçlar aldığım markadan aldığım hediyeler mutluluk verici.İlk kez denediğim kekundan aldığım sonuçta muhteşem:)hep ne gerek var dediğim bir üründü ama kullanınca farkı gördüm.Bu arada sinangil kabartmatozu ve vanilin paketlerinde yakında bana özel tarifleri görebilirsiniz:))
Tiramisuya gelince,hem şık hemde oldukça pratik bir tarif,kedidili ile yapılanı evin gurmesi sevmediği için en çok pastabanla hazırlıyorum.Bu şekliyle kaç defadır yapıyorum sayısını hatırlamıyorum ama,kurtarıcı tariflerim arasında yer alıyor.
Buna rağmen epey geç kaldım paylaşmakta,her yiyenin iki dilimi istemeside ayrı bir artısı(tiramisuyu akışkan yerine biraz daha doygun kremalı seviyorum,akışkan kremalı sevenler süt miktarını 1 bardak arttırırsa istediği akışkan kremayı elde edebilir)
TİRAMİSU
malzemeleri
1 paket pastaban(birçok marka denedim en iyi sonucu uno da aldım)
kreması için:
3 su bardağı süt
2 yemek kaşığı un
1 yemek kaşığı nişasta
2 yumurta sarısı
ıslatmak için:
2 paket 3 ü birarada kahve karışımı
1 su bardağı sıcak su
üzeri için
Marshmallow şeker(marketlerin çikolata şeker bölümünde bulunabilir
kaskas şekeri(minik renkli olan şekerler
2 tatlı kaşığı kakao
Hazırlanışı:
1-Krema malzemelerinin hepsini mikserle 3-5 dakika çırpıp homojen karışım elde edinceye kadar karıştırıyoruz.
2-Kremayı orta ateşli ocağa alıp muhallebi kıvamına gene kadar karıştıra karıştıra (kıvamı yinede pütürlü kalırsa ocaktan indirdikten sonra blendırdan geçirebilirsiniz)
3-Krema ılınınca(sıcak ilave edilirse peynir su salar kremanın kıvamını bozar)labneyi ilave edip blendırla pürüzsüz kıvam kazanmasını sağlıyoruz.
4-Diğer tarafta 2 paket kahve ve suyu karıştırıyoruz.2 katlı pastabanın ilk katını düz bir tabağa alıp üzerine kaşıkla kahveyi bolca serpiyoruz
üzerine kremayı bolca dağıtıp,diğer katını da kahveyle ıslatıp kremayla kapladığımız birinci katın üzerine yerleştiriyoruz.
5-Kremanın kalan kısmını da üzerine döküp üzerine kakaoyu süzgeçte serpiyoruz.
buzdolabında birgece dinlendirip marshmallowları mutfak makasıyla kesip kelebek için ortaya, diğer şekerleri de kenarlara sıralıyoruz.Şekerlere kakao serpip,kelebeği yerleştiriyoruz.Kaskas şekerini de ilave edip süslü haliyle misafirlerimize ikram ediyoruz.
AFİYET OLSUN
29 Ekim 2009 Perşembe
NİŞASTALI CİĞER....GDO LU RÜYALAR
Sabahın nuru denilebilecek bir zaman diliminde uyanırsanız ne yaparsınız?
tekrar tekrar uyumaya çalışırsınız evde sık sık uyanan bir bebek yoksa:)yada daha genelleştirirsek uyumanız için herhangi bir maniniz yoksa
Ama Türiye gündeminden rüyalar hatta kabuslar görüyorsanız,
Gdo(genetiği değişitirilmiş organizmalar) serbestleşmesi ilerde organik ürün bile bulamama korkusu,ne kadar (bardakta gdo lu mısır yemese,soya ürünü kullanmasa da üç vakte kadar herşey gdo lu olacağı için ne yapacağını düşünüp duran bilinçli olmaya çalışan bir anneyi rüyalarında da gdo lu ürünler rahat bırakmazsa,üstüne de domuz giribi ile ilgili rüyalar görürse
Bütün bu saydıklarına birde akşamdan beri devam eden başağrısı ve kırgınlık eklenmişse,haliyle uyumaya heveste kalmamışsa,evin gurmesinin eve erken gelmesi fırsat bilinip hazırlanan iki çeşitten birinin tarifini yazarken bulur kendisini.
İnsanlar ciğersever yada sevmez.Ben seven,gurme de hiçç sevmeyen tarafta.
Erkam Eymen doğana kadar çok nadir hazırladığım,genelde Bursa'ya gidince anne elinden yediğim lezzetlerden biridir.
Birkaç aydan beri,gurme: ne zaman eve geç gelicem dese kendimi marketin kasap reyonunda ciğer alırken buluyorum (dana kuzu yada tavuk)
haftanın ikinci günü yine ciğer alındı ama,Erkam Eymen'den kalan mamalar yettiği için hazırlamakta biraz geç kalındı.
Ciğerin kokusuna bile dayanamayan gurme rahatsız olmasın diye unlu kızartacaktım ki aklıma un yerine nişasta kullanmak geldi.Ya güzel olmazsa diye başlanan yemek iyi
ki nişastalı hazırlamışım diye bitti:)
Ayrı bir hafiflik katıyor kanaatimce
NİŞASTALI TAVUK CİĞERİ
Malzemeleri:
-500 gr. tavuk ciğeri
-tuz
-3+2 yemek kaşığı nişasta
-kızartmak için:sıvı yağ
Hazırlanışı:
1-Ciğerler bir süre su dolu derin bir kapta bekletilir.
çıkan su süzülür,istediğiniz büyüklükte kesip bol suyla yıkanıp,süzdürüp
havlu kağıdın üzerine alınır.(ciğerde kalan suyu çekmesi için(
2-Bir tepsiye nişasta ilave edilir ciğerler iyice nişastayla bulanır.
ben hepsini aynı anda buladığım için bekleyince sulandı.Tekrar nişasta ilave etmem gerekti (+2 yemek kaşığı oradan)bekletmecekseniz 3 yemek kaşığınişasta kafi gelir
3-tuzlanan ciğerler kızgın sıvı yağda pişirilip,havlu kağıdın üzerine alınır(fazla yağı çekmesi için)
4-Sıcak sıcak servis edilir
AFİYET OLSUN
Bana not:o maydanoz kendinden mi geçmiş ne:)yok yok makinenin aziliğine uğramış:))
NOT:29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
15 Ekim 2009 Perşembe
BEBEK BİSKÜVİSİ
16 Eylül 2009 Çarşamba
TAMEK YEMEK YARIŞMASI & BİZİM AHVALİMİZ
Kazadan önce Tamekten arayıp tamek yemek yarışmasından haberdar etmişlerdi.İçinde hazır yemeklerden salça çeşitlerinden tutun,haşlanmış ürünler,yemek yapımını kolaylaştıran (domates suyu ve doğranmış domates)mısır ve bezelyenin olduğu kocaman bir koli gelmişti.
Gönderilen koli ve düzenlenen yarışma için teşekkürler TAMEK
Niyetim yarışmaya özel bir yemekle katılmaktı.Yaşanan sürpriz sıkıntılar neticesinde sözümü tutmuş olmak adına tarifini daha önce paylaştığım çin salatası ile katıldım.
Yarışma 20 Eylül'de sona eriyor
Sizde katılabilir
yada buradan oy kullanabilirsiniz
Tarifi yayınladıktan saatler sonra yaşandı sel felaketi.Gökyüzünün rengi çok başkaydı,deprem olacak sandık ama sonuç hiç akılda olmayan oldu.Yağan şiddetli yağmurun ardından can ve mal kayıpları yaşandı.Birşeyler yapmak isteyenler için,
•Kredi kartınızla online bağış yapabilirsiniz
•Sel Afetzedeleri'ne Banka hesap numaraları aracılığıyla bağış yapabilirsiniz.
•5777 SMS Bağış hattıyla bağışta bulunabilirsiniz. TURKCELL, VODAFONE VE AVEA faturalı ve kontörlü telefonlarından “SEL” yazıp, 5 TL bağışta bulunabilirsiniz.
Daha geniş bilgi için 0216 521 80 80 (pbx 7/24) no’lu telefondan derneğimize ulaşabilirsiniz
(kimse yok mu derneğinin web sitesinden alıntıdır)
Bizim ahvale gelince
Erkam Eymen'nin (kaza sırasında o gürültüyle uykusundan uyanınca 5 saat kesinsiz ağlamıştı)uyku arasında sıçrayıp ağlamasını,küçük bir tıkırtıda irkilmesini,herşeyden korkmasını saymazsak sağlığı çok şükür iyi
Benim devam eden ufak tefek sıkıntılar olsa da,iyiyim şükür
Bana ve Erkam Eymen'e bir şey olmasın diye üzerimize kapaklandığı için en çok annem yaralanmıştı.
Annem geçen 33 günün ardından hala hastanede tedavi altında.Enfeksiyonun bitmesi epey zaman aldı.Önceki gün başarılı bir operasyon geçirdi.Temennimiz bayramı hastane odasında değil de evimizde geçirebilmek
Şimdilik bu kadar Erkam Eymen dışarı çıkmak için hada,ad,go,go diyor
15 Ağustos 2009 Cumartesi
TRAFİK KAZASI !!
Erkam Eymen,dayısı,annesi,anneannesi yaralandı.
Eski sağlığımıza kavuşmamız biraz zaman alacak ama
Hurda yığınına dönen aracımızdan sağ çıktığımıza şükrediyoruz.
Yaralanma sonrası birde doktor hatası yüzünden enfeksiyon geçirip,bacağını kaybetme riskiyle karşı karşıya gelen anneanne ve bizim sağlığımıza kavuşmamız için dua bekliyoruz ..
30 Temmuz 2009 Perşembe
KIRMIZI GÜLLÜ KEK.....MİM...HANGİ ÜRÜNLERİ KULLANIYORUM
Annem gibi keke gül mü katılırmış diyenlerdenseniz denemelisiniz:))
Uzun zamandan beri ilk kez sade kek yapılmadığından mıdır,yoksa gülün keke verdiği lezzetten midir bilmem, yemeye doyulmadı.Farklılık arayanlara tavsiye ederim:))
Bir dahaki sefere kakaolu yapmalı keki,içine de mis kokulu beyaz gül yaprakları katmalı:))
Bunu da yaptım:Yazlıktan dönerken gülleri koparıp,kek ve kurabiyede kullanmak için rondodan geçirip,dondurucuya attım:))
Tarifi Sevgili Yosunbuka'da gördüm beğendim:))Oktay Usta'nın tarifini uygulamış Yosunbukacım.ben klasik kek tarifime sadece gül yaprağı ekledim
(Yazlıkta dedesinin Erkam Eymen'le oynadığını görünce paşaya görünmeden,balkondan gülleri kopardığım gibi,koştum mutfağa...
Malzemeleri:
3 büyük yumurta oda ısısında bekletilmiş
1 su bardağından 2 parmak az sıvı yağ(200 ml. Bardak kullanıyorum)
1,5 su bardağı toz şeker
1 pk.vanilya
1pk. Kabartma tozu
1 su bardağı süt
2,5 su bardağı un
2 yemek kaşığı kakao
3-4 adet gül(tercihen kokulu)
Hazırlanışı:
1-Yumurtayı mikserle köpürene kadar çırpıp,vanilya ve şeker ilave edip karıştırmaya devam ediyoruz.Sütü,yağı ekleyip,kabartma tozuyla karıştırdığımız unu azar azar ilave ediyoruz.
2-3 adet gülün yapraklarını teker teker koparıp bıçakla ince ince doğrayıp,karışma ilave ediyoruz.(görüntü çok belirgin olmasın diye ben minik minik doğradım)Karıştırmaya tahta kaşıkla devam ediyoruz.
3-Yağlanmış yuvarlak tepsiye (28-30 cm)karışımı döküp hertarafa eşit ölçüde spatula yada tahta kaşık yardımıyla dağıtıyoruz
4-Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 30-35 dakika pişiriyoruz(ilk 20 dakika kesinlikle fırının kapağını açmıyoruz,ucu şivri bıçakla kekin pişip pişmediğini kontrol ediyoruz)
5-Kek soğuyunca kare kare dilimleyip sevgiyle sunuyoruz
AFİYET OLSUN
Nihayet sıra geldi Sevgili Yosunbuka'nıncevap bekleyen mimine
fırsat bulmuşken cevaplandırayım
Erkam Eymen'e zararı olmasın diye hamileliğimden itibaren yediklerime,içtiklerime sürdüklerime daha bir dikkat eder oldum.Bu durum devam ediyoR.mecburiyet dışında hiç bir şey kullanmamaya çalışıyorum
kullandığınız parfümün markası?
Eşim parfüm kullanmamı istemez. Eskiden kullanmadan yapamazdım,hamileliğimde kullanmayı tamamen bıraktığım little black dress ve celebre var.Yazın hafif kokulu deodorantımı kullanırım ara ara
kullandığınız kremin markası?
....nivea aqua sensation nemlendiricili bakım kremi
....sebamed 60 faktörlü güneş koruyucu kremi,sadece yazın kullanıyorum
....sebamedde yetmeyince psovate (reçeteli medikal krem)
....sonbahar,kış neutrogena, Norveç balıkçılarının kremini kullanırım:)) (cilt doktorum tavsiye etmişti pek iyi geliyor ellerime)
şu an okuduğunuz kitabın adı?
....Ali Ural,Makyaj yapan ölüler,ders kitapları:))
en son aldığınız 3 ürün adı nedir?
....Paşaya wenice şortlu takım,cam rende,çıngıraklı diş kaşıyıcı
en çok sevdiğiniz 3 dizi
....Ailece tv izleme özürlüyüz sanırım.Uzun zamandır tv açılmıyor bile evde.
....Yerli belgesel Aynayı sever, pazarları kahvaltı yaparken ara ara açar izleriz
23 Temmuz 2009 Perşembe
İRMİKLİ KEK....BİRAZ BENDEN..
Bursa'daki tatile kaldığımız yerden devam etmeye günler kalmışken birkaç kare olsun paylaşmak lazım :)
Bu yıl tatile çoluk çocuğa karışmış bir kadın olarak gidince, en büyük dileğim bol bol dinlenmekti.Öyle de oldu,tatil hepimize pek iyi geldi.İnşaallah ağustos başı gibi düşeceğiz yine Bursa yollarına
Eee o kadar zaman geçince şunu yedim,şurda gezdim, demekte gelmiyor insanın içinden:)fırsat olursa önümüzdeki tatil günlerini taze taze yazarım artık
anılarda bayatlıyor tarifler gibi yazasım gelmiyor:)
Bugünlerde neler mi yapıyorum?
-Fırsat buldukça bebekli annelerin günlüklerini okuyor ama kıyaslamaya girmiyorum:))
-Akşamları peygamber sabırlı babaya anlatıyor,anlatıyor anlatıyorum(konuştukça konuşasım geliyor)
-Erkam Eymen doğduğundan beri gazından sonra ki yegane problemi uyku.
Pusete koyup evden çıkınca daha apartman kapısında başlıyordu uyumaya.Bizde bunu farkeder farketmez her Allah'ın günü bindirip pusete öğle uykusu için, etraftaki park, bahçe ve marketleri gezer olduk.Ama korktuğum başıma geldi artık saatlerce gezsek bile uyumuyor :(( yorgunluktan bitap düşüyor ama nafile...
-Dandini dandini dastana ninnisini söylemekten sıkıldım, ninni uydurup duruyorum
-Sakınan göze çöp batar mı? yoksa batmaz da bu söylem dua niyetine mi geçer diye düşünüyorum.
-Sarı kaplı defterime yapılacak işleri madde madde sıralayıp koca bir liste yapıyorum ama yazdıklarımın büyük çoğunluğunu gerçekleştiremiyorum:((
-Akşam olunca yapılacak en hızlı yemekleri yapıyor,annelik mesaime devam ediyorum.
misafirde gelmese evde hiç pişmeyecek kekler,börekler...
O misafirli günlerin birinde babamızın arkadaşları(artık annenin de arkadaşları:)) Hacer Hanım ve Yavuz Bey geldiğinde hazırlanan lezzetlerden biriydi(menüyü de sayardım ama hatırlamıyorum:) )
Erkam Eymen'i uyutmaya çalışıp uyutamadığım gecede,babası ilgilenmişti.Zafer babanın olmuş zavallı paşa yorgunluktan sızmıştı.
O telaşla servis etmeyi unutulan kek gecenin sonuna doğru geçte olsa servis edildi.Eskiden beri unutkanım ama hiç bu kadarı olmamıştı
Üniversite kaydına giderken diplomamı unutmam kadar da feci bir durum değildi:))
Revaniden esinlenerek hazırladım.İrmik kekin lezzetine lezzet katıyormuş:)tavsiye olunur
İRMİKLİ KEK
Malzemeleri:
1 Su bardağı sıvı yağ
1,5 su bardağı şeker
1 Paket vanilya
3 İri yumurta
1.5 su bardağı un,
1 su bardağı süt
1 su bardağı irmik
3 yemek kaşığı kakao
1 Paket kabartma tozu
Üzeri için:Çikolatalı puding (½ paket)
1.5 su bardağı soğuk süt(puding için)
hindistan cevizi
Hazırlanışı:
1-Yumurtaları köpürterek çırpıyoruz.
2-Vanilin,Şeker, süt ve sıvı yağı ilave ediyoruz.
3-Ayrı bir kapta un, kakao ve kabartma tozunu karıştırıyoruz.
4-İrmiği ve unlu karışımı eleyerek şekerli karışıma yavaşça ekliyoruz.
5-Çikolata kıvamında bir hamur elde ediyoruz, yağlı kağıt serilmiş dikdörgen borcama döküyoruz
6-Önceden 175 derecede ısıttığınız fırında pişirin
7-35-40 dk.pişiriyoruz (kürdan testi yapıyoruz)
Üzerine:
8-Puding ve süt karıştırıp,pişiriyoruz.Sıcakken kabuk tutmasın diye sık sık karıştırıyorız
9-Soğuyan kekin üzerine eşit miktarda dağıtıyoruz
10-Oda sıcaklığında biraz soğuyunca buzdolabında 5-6 saat yada vakit varsa bir gece bekletiyoruz.Hindistan cevizi serpip sevgiyle sunuyoruz.
AFİYET OLSUN
...Güzel tarifler var yayınlanmayı bekleyen,yazacağım sıra sıra vakit buldukça....
13 Temmuz 2009 Pazartesi
ŞEKERLİ MİLFÖY ÇUBUK
Bursa'dan döneli tam bir hafta oldu.Meğer ne çabuk alışmışız.Kendimize gelmemiz birkaç günümüzü aldı.Diğer yazıda da tatilden bahsederim artık.Birde bir mim var cevap bekleyen:)
Bursa'ya gitmeden bir iki gün önce,Kocaeli'den Erkam Eymen'i görmeye gelen arkadaşlarımız Sümeyra ve eşi Erdal Bey için hazırladığım bu pratik atıştırmalığı.
İki güzel yürekli insanın evimizi şenlendirdiği o güzel gecede,şekerli milföy çubukların yanında pembeli tiramisu,patatesli zarf börek,makarna salatası,üzümlü kurabiyeden oluşuyordu menümüz.Diğer tarifleride inşaallah zaman içinde paylaşacağım
Milföy çubukları Ab-ı hayatta görmüş denemek için misafir gelmesini beklemiştim.
Hem pratik hemde pek lezettli.Paylaşımın için teşekkürler abıhayat
ŞEKERLİ MİLFÖY ÇUBUK
Malzemeleri:
3 kare milföy
1 kase tozşeker
1 kase hindistancevizi
Hazırlanışı:
-Milföyleri buzdolabından çıkarıp tam çözülmesine izin vermeden bir parmak genişliğinde kesiyoruz.
-Elde ettiğimiz şeritleri önce şekere sonra hindistancevizine bulayıp yağlı kağıt serilmiş tepsiye aralıklı diziyoruz.Önceden ısıtılmış 175 derece fırında üzeri hafif pembeleşinceye kadar piriyoruz
Afiyet olsun
.... Not:
Ben her tarafını şekere ve hindistan cevizine buladım bir daha ki sefere çubukların alt kısmına şekerlemeden deneyeceğim.Fırından çıkardığımda alt taraftaki şekerler eridiği için hafif de olsa yapışkandı(telaşla hazırlanırken bu ayrıntıyı hesap edememişim:)
27 Haziran 2009 Cumartesi
BALIK KRAKER
Günler su misali...
Daha dün gelmiş gibiyim Bursa'ya, ama 2 haftayı devirdik bile....
Kimi gün yazlıkta dinlenerek,kimi gün dost meclislerinde,bebek görmelerinde,alışverişte dolu dolu geçip gidiyor...
Darısı ailesinden uzakta olupta,kavuşmak için gün sayanların başına
Balık kraker çocukluğumuzun lezzetlerinden babam bakkal kapılarını mesken tutmayalım diye kutu kutu taşırdı:)balık krakerin yanında etipuf,çokomel,çubuk kraker çeşit çeşit sakız hatırımda kalanlar...
Ulaşamayalım diye, mutfak dolaplarının yüksek raflarında saklanırdı.Annemin yokluğunu fırsat bildiğimiz zamanlarda,özellikle sakızları çiğneyip çiğneyip çöpe yar etmekten keyif alırdık.Anneme yakalayana kadar:)
Annemin bize gösterdiği sabrı ben evladıma gösterebilecekmiyim diye düşünür oldum bugünlerde:)
Balık krakerin tarifine gelince,pastane kurabiyelerinin hamurunu uyguladım,nişasta ilave ederek,büyüklerin özellikle görüntüsüyle küçüklerin beğenisini kazandığı için son aylarda sık sık hazırladığım lezzetlerden biri
BALIK KRAKER
MALZEMELERİ:
-170 gr.tereyağı oda sıcaklığında
-3 yemek kaşığı yoğurt
-1/2 çay bardağı sıvı yağ
-1 yumurta(sarısını üzeri için ayırıyoruz.)
-1 paket kabartma tozu
-1 yemek kaşığı nişasta+hamuru açmak içi 2 yemek kaşığı nişasta
-Aldığı kadar un,3.5 4 su bardağı
-çörekotu
HAZIRLANIŞI:
1-Derin bir kapta tereyağ,yoğurt,sıvı yağ ,yumurtayı karıştırıyoruz.
2-Tuz,nişasta,kabartma tozu ve azar azar un ilavesinden sonra iyice yoğuruyoruz.
3-Kulak memesi kıvamında olunca hamurumuzu 30 dakika kadar buzdolabında bekletiyoruz.
4-Dinlenen hamuru 2 ye bölüp nişasta serpilmiş sert bir zeminde (tercihen nermer)1 cm kalınlığında açıp balık kalıplarıyla kesiyoruz.
5-Üzerine yumurta sarısı sürdükten sonra,çörekotu ile süslüyoruz
6-Önceden ısıtılmış 185 derecelik fırında 15-20 dakika kadar pişiriyoruz.
SOĞUYUNCA SEVGİYLE SUNUYORUZ
AFİYET OLSUN
11 Haziran 2009 Perşembe
ÇİLEKLİ REVANİ & ÇİLEK MARMELATI & KOYULAŞTIRILMIŞ ÇİLEK SUYU
Haftasonu itibariyle ailece göç ediyoruz:) bu koca şehirden...
Tatil için Bursa'ya dolayısıyla yazlığa gidiyoruz.
Hasret gidereceğiz...aileyle,arkadaşlarla,bahçeyle,denizle,kumla.....
Tatil öncesi,arkadaşlarım Sevda ve Özlem'in getirdiği börek,tatlı,pasta dolu tabaklarını , boş göndermeme adına hızlıca hazırlanan çilekli revani ve çilekleri kurtarma adına hazırlanan çilek suyu ve marmelatını yayınlayarak bu haftaya bir nokta koyuyorum.
ÇİLEKLİ REVANİ
Revanide çilek aroması çok güzel oluyormuş deneyip gördüm:)(tatlısever gurmenin lezzet testinden de geçti) zaman çilek zamanı, denemenizi tavsiye ederim
Malzemeleri:
-3 adet yumurta
-3 tepeleme yemek kaşığı yoğurt(katı yerinden)
-1 su bardağı sıvı yağ
-2.5-3 su bardağı un
-1 su bardağı irmik
-1 su bardağı toz şeker
-1/2 çay bardağı koyulaştırılmış çilek suyu
-2 portakal kabuğu
-Kabartma tozu
Şerbeti İçin:
3 su bardağı su
3 su bardağı tozşeker
Hazırlanışı:
1-Yumurtalarla toz şekeri iyice çırpıyoruz. Yoğurdu , Sıvı yağı,irmiği,portakal kabuğunu ilave edip karıştırıyoruz.
2-Ayrı bir kapta unla kabartma tozunu harmanlayıp karışıma ilave ediyoruz.
3-Yağlı kağıt serilmiş tepsiye (büyük yuvarlak borcam kullandım) çırpılan hamuru döküyoruz
4-Önceden ısıtılmış 200 derece fırında Üzeri iyice kızarana kadar pişiriyoruz
5-Bu arada Sekeri,suyu iyice kaynatıp şerbeti elde ediyoruz.
6-Fırından çıkardığımız revaniyi biraz soğuyunca istediğimiz şekilde kesip, sıcak şerbeti üzerine döküyop şerbetin iyice çekmesini bekliyoruz(şerbet artacak gibi görünsede tam ayarında oluyor.
7-çilek marmelatı,hindistan cevizi ile süsleyip soğuyunca sevgiyle sunuyoruz
Afiyet olsun
****marmelatım az şekerli o yüzden revani çok şekerli olmuyor.
Koyulaştırılmış Çilek Suyu:
-1 kase olgun (hatta bozulmak üzere)çilek
-2 su bardağı su
1-Tencereye su ve çileği ekleyip çilekler iyice dağılana kadar kaynatıyoruz (40-45 dakika kadar.)
2-Rondodan geçirip 5 dakika kadar kaynatıp,soğutuyoruz.
Dondurma ve tatlılara ekleyip servis ediyoruz
***Az miktarda hazırladığım için saklamak sorun olmuyor(cam kavanoza doldurup buzdolabında birhafta kadar muhafaza edebiliyorum)
ÇİLEK MARMELATI
-1 kase çilek
-1 kase şeker
-birkaç damla limon suyu
Hazırlanışı
1-Çilekleri bol suda yıkayıp,saplarını temizliyoruz
2-Temizlenen çileklerin üzerine şekeri ilave edip o şekilde bir gece bekletiyoruz
3-Suyu çıkan çilekleri çelik tencereye alıp orta ateşte 1 saat kadar kaynatıyoruz
4-Kıvam kazanınca ocaktan alıp rondodan geçiriyoruz 1-2 dakika daha kaynatıp(limon suyunu ilave ediyoruz ocaktan almaya yakın) sıcakken kavanozlara doldurup afiyetle tüketiyoruz:)
yiyemediğimiz çilekleri bu şekilde değerlendiriyorum
***çabuk taşıyor,derin tencere kullanmak fayda sağlıyor,içinde tahta kaşık bırakıyorum kapağınıda hafif aralık bırakıyorum tencerenin
4 Haziran 2009 Perşembe
İRMİK HELVASI & DOKTOR TAVSİYESİ
Öncelikle geçmiş olsun dilekleriniz için çok teşekkürler.Erkam Eymen'in kontrolleri devam ediyor,ilaçlarımızı kullanıyoruz.İçimize dert olan hırıltısı hala devam ediyor.:(
Birkaç gün sonra tekrar doktorumuza gideceğiz.(yapılan muayenelerde ciğerleri temiz çıktı ama ben yinede tedirginim.)
Tecrübeli annelerin tavsiyelerini bekliyoruz.İstanbul ve Bursa'da en iyi çocuk hastalıkları uzmanı özellikle prof. önerisi olan varsa,paylaşırsa sevinirim,Yazıyı tatlıya bağlamak lazım değil mi?
Maziden bir tarif daha
İrmik helvası,un helvası ve sütlaç hep anne elinden daha lezzetli geldiği için evimde nadir yaptığım tatlılardandır.
Bu defa tamda annemden gördüğüm gibi hazırlayınca istediğim sonuca ulaştım.
Daha önce denediğim irmik helvalarından daha lezettli olan helvanın tarifi hem arşivde bulunsun hemde istediği gibi helva tarifi bulamayanlara yardımcı olsun diye yayınlamak istedim.Şekeri kararında pratik tatlıyı denemek isteyenler için tarifi
İRMİK HELVASI
Malzemeleri:
1.5 su badağı irmik
2 su bardağı şeker
2 su bardağı su
100 gr. tereyağı
2 yemek kaşığı sıvı yağ
Hazırlanışı:
1-Çelik tencereye tereyağı ve sıvı yağ ekleyip terayağı eriyince,irmiği ilave edip rengi koyulaşana kadar tahta kaşıkla karıştıra karıştıra kavuruyoruz,(ama irmiklerin yanmamasına dikkat ediyoruz)
2-İrmiği kavururken başka bir tencereye su ve şekeri ekleyip iyice kaynatıyoruz.
3-Kavurduğumuz irmiği kenara alıyoruz ilk sıcağı çıkınca yaklaşık 5 dk. bekletip şerbeti azar azar ilave ediyoruz(bekletmemizin nedeni şerbetle irmiği buluşturunca etrafa sıçramaması
4-Ocağı tekrar hafif aöıp çrmiğin şerbeti çekmesi için biraz karıştırıyoruz.İrmikten balonlar çıkınca tencereyi ocaktan alıyoruz
5-Biraz soğuyunca kaseyi sudan geçirip içine helvayı doldurup kaşıkla biraz bastırıyoruz.kaseyi ters çevirip oda sıcaklığına gelen helvayı servis zamanına kadar buzdolabında bekletiyoruz.
6-Hindistanceviziyle süslediğimiz helvanın yanına dondurmada çok yakışıyor
sevgiyle sunuyoruz.
AFİYET OLSUN
27 Mayıs 2009 Çarşamba
AYASOFYA KURABİYESİ
Yazacaklar birikti...
Bir türlü paylaşılamadı... Yoğunluk bir taraftan...Boğuştuğumuz sağlık problemleri diğer taraftan...
(baba iyileşti.Anne ve oğlu tamamen iyileşme arefesinde)
Maaile hasta olmadan önce ....
Erkam Eymen'i görmeye gelen arkadaşlarımızı ağırlamaya çalışıyoruz.
Hafta sonları babası paşayla zaman geçirirken,annesi çok sevdiği mutfağında misafirler için başlıyor hazırlığa...
Tabi eskisi gibi girince saatlece kesintisiz duramıyor.Kimi zaman yumurtalar kırılıyor,Erkam Eymen çığlığı basınca dakikalarca kek haline gelmek için bekliyor.
Kimi zamanda annenin her an ağlamaya başlayacak endişesi paronaya seviyesine ulaşıyor.Paşa ağlamadığı halde Kulağında hep ağlama sesi (bütün bebekler aynı şekilde ağlar zannederdim anne olana kadar:))
Sınırlı zaman nedeniyle farklı denemelerde bulunmuyorum ya garantili tarifler uyguluyorum yada daha önce hazırladığım lezzetlerden hazırlıyorum.Garantili bir Sahrap Soysal tarifi olan Ayasofya kurabiyesi...önce ismini beğendim sonrasında lezzetini:)
tariften önemli notlar
Tecrübelerim ışığında yağını azallttım(250 gr. margarin,1 çay bardağı zeytinyağı,1 çay bardağı yoğurt gibi) seklide ay çöreği şeklinde yuvarlak hamur rulo haline getiriyor,ben üçgen denemek istedim.Sonuçtan da çok memnun kaldım.
Önemli bir ayrıntı da hamurun olabildiğince ince açılması,ben üçgenleri elde ettikten sonra oklavayla biraz daha incelttim.
Zaman kalmayınca diğer hamurları 8 parça yerine 4 parçaya böldüm ama hamuru inceltemediğim için büyük parçalarda pişme esnasında çatlamalar oldu.
Misafirimiz olan iki ailenin ve gurmenin beğenisi kazandı.tekrar tekrar yapacağım bir lezzet tadına doyamdım sanırım:)
AYASOFYA KURABİYESİ
(24 adet)
Hamur için:
175 gr.oda ısısında margarin
1 adet yumurta
1 su bardağından bir parmak eksik pudra şekeri
1/2 çay bardağı zeytinyağı
1/2 çay bardağı yoğurt
1 paket vanilya
3.5-4 su bardağı un
İç harcı için:
4 adet orta boy tatlı elma
1.5 çay bardağı kuru üzüm(sıcak suda 10 dk bekletip süzüp,kağıt havluda suyunu çektiriyoruz)
3 çorba kaşığı toz şeker
1 tatlı kaşığı tarçın
1/2 su bardağı ceviz içi
Üzeri için: 1 çay bardağı pudra şekeri
Hazırlanışı:
1-Oda ısısında bekletilmiş tereyağı, yumurta, pudra şekeri, zeytinyağı, yoğurt ve vanilyayı hamur yoğurma kabına alıp malzemeleri birbirine yedirinceye kadar elinizle karıştırıyoruz.
2-Unu azar azar ekleyip pütürsüz ve kulak memesi kıvamında bir hamur elde edinceye kadar yoğuruyoruz
3-Üzerini örtüp 30 dakika kadar buzdolabında bekletiyoruz.
4-İç harcı için, elmaları soyup rendeleyip tozşekeri ekliyoruz.Bu karışımı tavaya aktarıp,10 dakika kadar kısık ateşte karıştırarak pişiriyoruz
5-Ocaktan alıp, tarçın, kuru üzüm ve ceviz içini ilave edin. Karıştırıp ılınmaya bırakın.
6-Diğer taraftan hamuru nişasta serpilmiş tezgahın üzerine alıp 3 eşit parçaya bölüyoruz şlk parçayı yuvarlayıp merdane (yarım santim inceliğinde) ile açarak inceltiyoruz büyük pasta tabağı büyüklüğünde açıyoruz(24-26 cm) uygun bir tencere kapağını hamura bastrıp yuvarlak şeklinin düzgün olmasını sağlıyoruz(diğer 2 hamur parçasınada aynı işlemi uyguluyoruz)
7-Her hamur parçasından 8 adet üçgen elde edecek gibi kesiyoruz.Hamurların içine yarım tatlı kaşığı iç malzemeden ilave edip uçlarından başlayarak ,rulo şeklinde sarıyoruz.
8-Uçlarını içe doğru yaklaştırıp yağlı kağıt serilmiş tepsiye diziyoruz
Fırın tepsisini yağlı kağıtla kaplayıp kurabiyeleri yerleştiriyoruz.
9-Önceden ısıtılmış (175 derecelik)fırında üzerleri hafif sararıncaya kadar 20 dakika kadar pişiriyoruz
10-Ilınınca üzerine süzgeçle ile pudra şekeri serpip sevgiyle sunuyoruz
AFİYET OLSUN
...Bu güzel kurabiyelere bu fotoğraf hiç yakışmadı ama fırsat bulup gün ışığını kullanamdım:((
13 Mayıs 2009 Çarşamba
KIRMIZI KALP& HEDİYELERİM & TAHİNLİ KURABİYE
Zor bir günün öğlesinde mutlu olmama vesile olan özenle hazırlanmış hediye meyvesepeti geldi Tamek'ten.Denemem için gönderilen 9 ayrı ürün...
Kırmızı bir kalbe(hoş bir detay) iliştirilmiş mektupta yeni kurulan
tamek meyvesuyu sitesinden bahsedilmiş.Tamek kaliteli ürünlerini benimle paylaştığı için çok teşekkür ediyorum.
Yemek günlüğüm (ki bugünlerde yemek ve bebek günlüğüm oldu:))sayesinde seçkin firmaların gönderdiği hediyeleri,etkinlik ve kahvaltı davetiyeleri aldığım için mutluluğum bir kat daha artıyor.
Meyve sepetinin içerisinde evin gurmesi tarafından severek tüketilen meyve suları, benim ilk kez deneyeceğim üzüm suyu ve domates suyu bulunuyor.
.......
Erkam Eymen'den bahsetmem diyordum.Bir iki satır yazmadan da geçemeyeceğim:)hatıra kalması için, bol bol görüntü alıp,fotoğraf çekiyorum.
Daha şimdiden dönüp dönüp bakıyoruz 1 ay 20 günlük paşanın taze mazisine:)aslında uzun zamandır Erkam Eymen'e dair herşeyi...ayrı bir web sitesinde anlatmayı düşünüyorum.
Evin her köşesinde ağlayıp,mutfakta birden bire susmasını,annesinin yemek ocakta bebek kucakta demesini:)) kolik sancılarını,gidilen doktorları verilen tavsiyeleri,ilaçları(annesinin doğal olmayanlarını ayırıp kullanmadığını)
Annesiyle site içinde ilk gezmesini,gazını tuzunu:),kısacası paşaya dair herşeyi...
Fotoğrafları olan hazır tarifleri bile yazmaya bu kadar zorlanırken zaman ayırıp paylaşamam düşüncesindeyim.İlerde yazmadığım için pişman olmak istemiyorum bu yüzden bu günlüğü anlaşıldığı üzere yemek ve bebek günlüğü ilan ediyorum:))
.....
TAHİNLİ KAKAOLU VE SADE KURABİYE
Bursa'lı günlerden kalma bir tarif, nişastalı kurabiye sevenlere hitap ediyor,tahini denemek için ekledim ,ev ahalisi tahinli portakallı şeklini çok beğendi ama ben tahinli ve sade(kakaosuz ve portakalkabuksuz) daha lezzetli olacağına kanaat getirdim.Tercih sizin:)
Malzemeleri:
-175 gr. oda sıcaklığında tereyağı
-1/2 su bardağı nişasta
-3-3.5 su bardağı un
-3 yemek kaşığı tahin
-2 portakal kabuğu rendesi
-1.5 su bardağı pudra şekeri
-1 yumurta akı
-1 pk. kabartma tozu
Hazırlanışı:
1-Tereyağı,şekeri,vanilyayı ekleyip karıştırıyoruz.
2-Tahin yumurta akı ,nişasta un kabartma tozu,portakal kabuğu rendesi ilavesiyle kulak memesi yumuşaklığında hamur elde edene kadar yoğuruyoruz.
3-Hamuru iki parçaya bölüp bir kısmını kakao ekleyip iyice yoğuruyoruz.
4-Ceviz büyüklüğünde parçalar kopartıp yuvarlayıp yağlı kağıt serilmiş tepsiye diziyoruz.
5-Üzerine çatal bastırıp önceden ısıtılmış 160 derecelik fırında 25-30 dakika pişiriyoruz
6-soğuyunca pudra şekeri ilavesiyle sevgiyle sunuyoruz.
Afiyet olsun
7 Mayıs 2009 Perşembe
SUCUKLU KAŞARLI POĞAÇA
Bugünlerde değişik :) hayaller kurup duruyorum(paşanın sünnet düğünü detayları gibi..)
Birde en uçuk hayalim:))
kredi kartıdaki puanların topladığı gibi,mazideki fazla
uykular biriktirilip,uyku bankasıda saklansa.İhtiyaç oldukça uykusuzluktan harab olmuş bedenlere yüklenebilse.Bende bu hakkımı kullanıp dingin şekilde kolik paşayla daha kaliteli zaman geçirebilsem.(ikinci hayalimi en iyi kolik ve uyku sorunu yaşayan anneler anlar)
Tarife gelince,mazide kalan Bursa'lı günlerde dayının yoğun isteği üzerine kolik paşanın uyuduğu nadir zaman dilimlerinden birinde acemi anne tarafından yapılmıştır,tarifi doğaçlama tadı onaylı özellikle kahvaltı sofralarına çok yakşıyor.Sıcak sıcak tüketilmesini tavsiye ederim
KAŞARLI SUCUKLU POĞAÇA
Malzemeleri:
-4 su bardağı un
-1 yumurta +1 yumurta sarısı üzeri için
-3 yemek kaşığı nişasta
-1/2 çay bardağı sıvı yağ
-1/2 çay baradğı zeytinyağı
-1 çay baradğı süt
-1.5 çay kaşığı tuz
-1 pk. kabartma tozu
-2 yemek kaşığı yoğurt sulu kısmından
İç malzeme
1 su bardağı kaşar rendesi
1 çay bardağı sucuk rendesi
Üzeri için:1 çay baradağı susam
Hazırlanışı:
1-3 su bardağı unu havuz gibi açıp,yağları,sütü,yumurtayı,yoğurdu ekleyip karıştırıyoruz.
2-Hamura Tuz ve nişasta ilave ettikten sonra kalan bir bardak unu ve kabartma tozunu ekleyip,kulak memesi yumuşaklığında hamur elde edene kadar iyice yoğuruyoruz.
3-Hamurdan cevizden büyük parçalar kopartıp,elimizle yuvarlayıp bastırarak büyütüyoruz.
4-İçine 1 tatlı kaşığı kadar sucuk kaşar rende karışımı ilave edip poğaçaları ikiye katlayıp elimizin ayasıyla bastırıp iki ucu birleştiriyoruz.
5-Poğaçalara önce yumurta sarısı sürüp sonra susama batırıp,yağlı kağıt serilmiş tepsiye diziyoruz.
7-Önceden ısıtılmış 200 derecelik fırında 30-35 dakika üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.
8-Sıcak sıcak sevgiyle sunuyoruz
Afiyet olsun
30 Nisan 2009 Perşembe
ANTEP FISTIKLI,KAKAOLU YUMUŞAK KEK, PEYNİRALTI SUYU NASIL ELDE EDİLİR
Anneanne,dede,dayı,teyzeden oluşan aileyle günlerin sonuna yaklaştık sayılır.Son birkaç günü dolu dolu yaşamaya çalışıyoruz.
Erkan Eymen ve babamızla evimize dönünce bu rahat günleri epey özleyeceğiz.
Bursa'lı günlerde mutfağa girme sorumluluğumda kalmıyor.(Kolik günlüğü notlarımı gelecek yazıda paylaşacağım.)
Doğum öncesi başlayan ve hala devam eden mutfağa küslüğümü bitirmek adına hazırldığım lezzetlerden biri de yumuşacık kek
Poğaçalarda kurabiyelerde evde olduğu müddetçe kullandığım peynir altı suyunu bu defa süt kalmayan evde sütün yerine kullanıp,sonuçtanda ev ahalisi çok memnun kalınca bundan sonra evde daha çok peyniraltı suyu bulundurmaya karar verdim.
Deneyen arkadaşlar ne demek istediğimi daha iyi anlayacak.
Peynir altı suyunun tarifi burada (bozulmaya yüz tutmuş süt değerlenirken,ev yapımı peynir alde ediliyor,yanında yumuşacık kek yapabileceğim peynir altı suyuna sahip oluyoruz)
YUMUŞACIK FISTIKLI KAKAOLU KEK
Malzemeleri:
3 iri yumurta(köy yumurtası kullandığım için kekin rengi yoğun sarı)
1 pk. vanilin
1 pk. kabartma tozu
1 su bardağı peynir altı suyu(annem kesilen sütünü peynir yaptğında süzdüğü suyu ilave ettim)
2 su bardağından bir parmak az tozşeker
1 limon kabuğu rendesi
1 yemek kaşığıantep fıstığı tozu
2 yemek kaşığı kakao
1 su baradğından bir parmak az sıvı yağ
3 su bardağı un(un ve kabartma tozunu eliyoruz)
Hazırlanışı:
1-Yumurta ve şekeri mikserle çırpıyoruz.Vanilin,sıvı yağı,peynir altı suyunu ekleyip karıştırıyoruz.
2-Kabartma tozu un karışımını ve limon kabuğunu yavaş yavaş karışıma ilave edip iyice karıştırıyoruz.
3-Kek kalıbını terayağıyla yağlayıp,antep fıstığı serpiyoruz.
4-Hamurun büyük kısmını kalıba döküp,kalan karışıma kakao ilave edip iyice karıştırıyoruz.
5-Kakaolu karışımı da kek kalıbına döküp,kek kalıbını birkaç kez sert zemine vuruyoruz(içindeki hava kabrcıkları çıkıp,kekin yüzeyinde çatlama yapmasın diye)
6-Önceden ısıtılmış 200 dereceli fırında pişiriyoruz(ilk 20 dakika fırının kapağını açmıyoruz,sonrasında kekin pişip pişmediğini kürdanla yada bıçağın ucuyla kontrol ediyoruz.
7-Pişen kek ılınınca kalıptan çıkartıp,soğuyunca sevgiyle sunuyoruz.
Afiyet olsun
26 Nisan 2009 Pazar
ŞEKER HAMURLU CUPCAKE & BEBEK MEVLİDİ & BEBEK BATTANİYESİ
23 nisan 2009 Perşembe...bütün hazırlıkların anneanne tarafından itinayla yapıldığı bebek mevlidi gerçekleşti.
Bir annenin yaşayacağı en özel anlardan biri.(anne adaylarına tavsiye ederim)
Mevlid için paşaya mevlid kıyafetlerini giydirip,mevlid için hazırlanan battaniyeye sarıldı.80 kişiyle hep beraber dualar edildi.Koliği tutunca kucaktan kucağa gezdirilmesi kısa sürdü.
Paşa,olağan günlere göre yine de sakindi.
Kesik kesikte olsa uyuyunca,anneside arkadaşlarıyla sohbet etme imkanı buldu.
Gelenlere hediyelerin yanında anneannenin hazırlattığı paketler ikram edildi.
Mevlid sonrası anne ve oğlunun oturması için hazırlanan dantelli yatakta tebrikler kabul edildi.
Velhasıl:Bol dualı ve mutlu birgün geçirmemize
vesile olan dostlara özellikle de teyzemize ve anneannemize ne kadar teşekkür etsek azdır
.....
Ve Evren(Birdilim düş) teyzemizin Erkam Eymen'i görmeye gelenler için hazırlayıp, hediye ettiği bir kutu dolusu cupcake..Görüntüsü gibi lezzeti de harika olmuş(Antalya-Bursa aarsındaki yolculukta biraz yorgun düşmüşler)
Ellerine sağlık evrenciğim çok teşekkür ederim,güzel hediyelerin için.
Anneannemizin el emeği Battaniyeyi için mevlid yapmayı düşünen anne ve anne adaylarına fikir olması için yayınlamak istedim:)
21 Nisan 2009 Salı
PORTAKALLI LİMONLU REVANİ
Öncelikle kolik hakkındaki tecrübelerini paylaşan arkadaşlara çok teşekkür ederim.Eskiye nazaran daha huzurlu günler yaşamaya başladık sanırım,yada biz olağan durumumuza artık alıştık:)
Erkam Eymen hayatımıza bambaşka bir renk kattı:)
Uzun zamandan beri görmediğim dostlarla sohbet etme imkanı buldum minik paşanın dünyaya gelmesi sebebiyle..
Misafirlerimizi ağırlarken ,farkedemiyoruz günlerin nasıl geçtiğini,perşembe paşanın mevlid merasimini de gerçekleştirince bir seviye daha kaydedeceğiz hayat dair
Tarife gelince şerbetli tatlı özlediğimizi farkedince ana hamuru blogtaki tarife göre hazırlandı.
Geçen yıl hazırladığım kermalı revaniden farklı olarak bol portakal suyu ve limon kabuğu kullanıldı.Bu haliylede çok beğeni kazadı.
Revani tarifi arayanlara tavsiye olunur.
Malzemeleri:
-3 adet yumurta
-1 su bardağı yoğurt
-1 su bardağı sıvı yağ
-2.5 su bardağı un
-1 su bardağı irmik
-1 su bardağı toz şeker
-2 ortaboy portakal suyu
-2 limonun kabuğu
-Kabartma tozu
Şerbeti İçin
3 su bardağı su
3 su bardağı tozşeker
Hazırlanışı:
1-Yumurtalarla toz şekeri iyice çırpıyoruz. Yoğurdu , Sıvı yağı,portkal suyunu irmiği,limon kabuğunu ilave edip karıştırıyoruz.
2-Ayrı bir kapta unla kabartma tozunu harmanlayıp karışıma ilave ediyoruz.
3-Yağlı kağıt serilmiş tepsiye (büyük yuvarlak borcam kullandım) çırpılan hamuru döküyoruz
4-Önceden ısıtılmış 200 derece fırında Üzeri iyice kızarana kadar pişiriyoruz
5-Bu arada Sekeri,suyu iyice kaynatıp şerbeti elde ediyoruz.
6-Fırından çıkardığımız revaniyi biraz soğuyunca istediğimiz şekilde kesip, sıcak şerbeti üzerine döküyop şerbetin iyice çekmesini bekliyoruz(şerbet artacak gibi görünsede tam ayarında oluyor.
7-Limon kabuğu ve hindistan cevizi ile süsleyip soğuyunca sevgiyle sunuyoruz
Afiyet olsun
14 Nisan 2009 Salı
LOHUSA ŞERBETİ & ANNEANNE KURABİYESİ,KOLİK PAŞALI GÜNLER
Erkam Eymen'le beraberliğimizin 23. gününü yaşıyoruz karnı tok,sırtı pek olan paşa birden başlıyor çığlık eşliğinde ağlamaya başlıyor,haliyle bütün aile seferber oluyor
Bu arada ilk doktor ziyaretimizide bu ağlamaları yüzünden gerçekleştirince kolik olduğunu öğrendik,gıda takviyesi olan damlamızı kullanmaya başladık,doktorumuz kesin çözüm olamayacağını eğer hafiflerse mutlu olacağını ifade etti.
Ama doktorumuzun verdiği damlayı kullanmayı bıraktık.Sağlık bakanlığının yaptığı açıklamaya göre kolon kanseri riskini arttırıyormuş.
Yine doktor tavsiyesi ile bugün elmayağıyla masaja başladık,ilaveten zeytinyağı masajı,bacak egzersizi,karnına sıcak havlu yerleştirme,ilaveten annesinin çörekotu yemesi,rezene çayı içmesi,yediklerine,ve kendine dikkat etmesi geliyor.
Tek temennimiz bu kolikten biran önce kurtulmamız ve huzurlu günler geçirmemiz
Babamız işi gereği bir süre Ankara'da kalacağı için tasımızı tarağımızı toplayıp Bursa'ya geldik.Böylelikle babamızla beraber ilk şehirdışı yolculuğumuzu gerçektirmiş olduk.
Yıllar önce gazeteci bir dostum kolik olan oğlunu saç kurutma makinesiyle sakinleştirdiğinde bir türlü anlam verememiştim,ama şimdi paşayı birazda olsa sakinleştirme yolu,elektirik süpürgesi ve saç kurutma makinesi gürültüsünden geçiyor.(nedeni ise oldukça ilginç:bu sesler anne karnındaki sese benziyormuş,kolikle başa çıkmaya çalışan annelere tavsiye olunur)
Bursa'da günlerimiz Erkam Eymen'i görmeye gelen misafirlerle beraber kalabalık şekilde geçip gidiyor,geçen yazıda söz verdiğim gibi anneanne kurabiyesinin tarifini ve lohusa şerbetinin tariflerine gelince,
Gelenlere ikramların yanında,Bursa ve çevresinin vazgeçilmezlerinden anneannemizin hazırladığı karanfilli lohusa şerbeti sunuluyor.
Hazırlanışına gelince lohusa şekeri adı altında şekerin suyla eritilmesiyle
veya.. su,şeker,gıda boyası,karanfille hazırlanıyor,
gıda boyası ile hazırlanan tarif:
su ve şeker bir tencerede fokur fakur kaynatılıyor.
Ayrı bir tarafta bir avuç karanfil kaynatılıyor süzülüyor
süzülen karanfil suyu bu şekerli suya ilave ediliyor,
bu karışımdan bir bardak alıp gıda boyası iyice eritilip şekerli sıcak suya katılıyor soğuyunca servis ediyor.
Annem büyük bir tencerede ve göz kararı hazırladığı için tam tarifini veremiyorum.
Anneanne kurabiyesine gelince,annemin gençliğinden beri yaptığı bir tarif olduğu yeni öğrendim.Yıllar önce hazırlardı,özellikle kahvaltılarda çayla beraber süper ikili olduğu kanaatindeyim.Her ısırığımda çocukluğuma gittiğim tatlardan biri,paşanın dünyaya gelmek bilmediği o geçmeyen günlerden birinde annemin elinden çıkan kurabiyenin tarifi,
ANNEANNE KURABİYESİ
Malzemeleri:
-1 yumurta akı içine sarısı üzerine
-4 yemek kaşığı toz şeker tepeleme
-1 pk. kabartma tozu
-1 pk. vanilya
-125 gr. yumuşamış tereyağı
-1/2 çay bardağı sıvı yağ
-1 çay bardağı yoğurt
-Aldığı kadar un
-3 yemek kaşığı tozşeker (kurabiyelerin üzeri için)
Hazırlanışı:
1-Şeker,yumurta akı,tereyağı,vanilya,sıvıyağ ve yoğurdu iyice karıştırıyoruz.
2-Azar azar unu ve kabartma tozunu ilave edip kulak memesi yumuşaklığında hamur elde edene kadar yoğuruyoruz.
3-Hamurdan elimizle parçalar kopartıp yuvarlayıp,yumurta sarısı sürüp şekere batırıp yağlı kağıt serilmiş tepsiye diziyoruz.
4-Önceden ısıtılmış 185 derecelik fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.
AFİYET OLSUN
(Dayımızın paşamızın dünyaya gelme şerefine hazırlattığı süpriz pasta)
3 Nisan 2009 Cuma
BEBEK ŞEKERİ & İSMİMİZ DEĞİŞTİ
Öncelikle gelen güzel yorumlar için çok teşekkür ederim.Dünyanın en tatlı mazeretine sahip olduğum için bir süre iade-i ziyarete gelemeceğim:(
Hem ikinci üniversitenin son sınıfını bitirme gayreti,üzerine de beyzadenin düzensiz hayatı ekleyince,bebeğe tek başıma bakmadığım halde,kendimi unutucak hale geldim
Bu zorlu dönemi kolay bir şekilde atlatmamız için,bana ve oğluma kol kanat geren he-man ve she-ralarımız olduğu için:) binlerce kez şükrediyorum Allah'a
Hem reel hemde sanal alemden paşamızın ismini beyan ettik.Ama ismimiz değişti.
(kararsız bir annesi olunca..Artık
minik paşamızın ismi Erkam Eymen
Annesinin Erkam Eymen için hazırladığı bebek şekerleri ve şeker sepeti
(blogcu teyzelerinin ricası üzerine bir kısmı itinayla teyzelerini bekliyor)İlk fırsatta Anneannemizin hazırladığı lohusa şerbeti ve anneanne kurabiyeleri de yayınlanacak
27 Mart 2009 Cuma
......BEYZADEMİZ.....
13 Mart 2009 Cuma
BEBEK İSİMLERİ & BİZE MÜSAADE
Son günlerde en sık muhatap olduğum birinci soru:Vuslat zamanı?
ikincisi ise beyzademizin isimleri:)
Birçok anne baba gibi hem söylemesi güzel hemde anlamlı isimlerle sahip olması niyetinde olduğumuz için uzun zamadır düşünüyoruz.Özellikle anne babaların isim arayışındayken internetten bulduğu isimleri evladına verenlere nacizane tavsiyem bir kaynağa güvenmemeleri.
Çünkü internette rüya tabirlerinde olan hatanın(hangi kelimeye baksak hayırlı kısmet karşılığını bulduğumuz gibi...hangi isme baksak cennet çiçeği,cennet ağacı,cennet kapısı karşılığını bulabiliyoruz)
İsimlerin kaynaklarını köklerini iyi araştırmak,Arapça Farsça isimleri uzmanlarına sormak gerektiği kanaatindeyim.
sevgili yosunbuka'da geçenlerde bu yazıyı gündeme getirdi.
Hazır bu mevzu gündemdeyken çevremdeki anne adaylarına bahsettiğim gibi burada da değinmeden geçemedim,bebeğe isim koyma süreci hakkında
Ayrıntılara buradan bakabilirsiniz
......
Beklenen sürecin sonuna gelmek üzere olduğumuz için kısa bir süre yeni tariflerle aranızda olamayacağım .Beyzademiz ve annesi için dualarınızı bekliyoruz:)Çiçeği burnunda bir anne olarak görüşmek temennisiyle
10 Mart 2009 Salı
UNO UNO UNO:) & KUŞÜZÜMLÜ İRMİKLİ PASTABANLI TATLI
UNO geçtiğimiz ay gönderdiği hediyelerle beni bir kez daha mutlu etti:)
2 adet 3 katlı pastaban,şirin kalpli kalıp ve bir mektup:)
Ardından,harika bir etkinlik davetiyesi aldım,beyzadeyi beklemede olduğumuz için katılma imkanım olamadı.
Çiçek Hanım'ın davet maili sonrası tekrar telefonla daveti yinelemesi,gidemediğim için duyduğum üzüntüyü bir kat daha arttırdı.Özenle hazırlanan organizasyonda eminim çok lezzetli tarifler ortaya çıkmıştır.
Ayrıntıları burada
Ayrıca bir süre önce Uno için hazırladığım karlı uludağ pastası
www.uno.com.tr
yayınlanmaya başladı:)
Buradan Uno ya sık sık gönderdiği hediyeleri ,ve tariflerimi değerlendirdiği için çok teşekkür ederim.
Pastabanlarla farklı denemelerim devam edecek:)
KUŞ ÜZÜMLÜ İRMİKLİ UNO PASTABANLI TATLI
Malzemeleri:
-12 yemek kaşığı irmik
-12 yemek kaşığı şeker
-1 lt. süt
-1 portakal rendesi
-1 su bardağı kuş üzümü (ben 15 dakika su bardağının içinde suda bekletip havlu kağıda alıp kurumaya başlayınca kullandım)
-2 yemek kaşığı tereyağı
-1 kat uno kakaolu pastaban
-pastabanı ıslatmak için,1 çay bardağından az şekerli süt
üzeri için:antep fıstığı
Hazırlanışı:
1-İrmik, süt, şekeri bir tencerenin içine koyup sürekli karıştırarak kaynamasını sağlıyoruz
2- Tenceredeki karışımı fokurdamaya ve yoğunlaşmaya başladığında ocağın altını kapatıp. 2 yemek kaşığı tereyağını ekliyoruz. Karıştırararak yağın erimesini sağlıyoruz.
3- Derin kase yada kalıbımızı su ile ıslatıp nemli kalmasını sağlıyoruz. İrmikli karışımın içine kuiüzümlerini ve portakal rendesini ilav edip karıştırıyoruz
4-Hazırladığımız irmik tatlısını derin kaseye boşattıyoruz.üzerine de uno kakaolu pastabanın bir katını şekerli sütle hafif ıslatıp en üstede bir kapak yerleştiriyoruz irmikle pastabanın bütünleşmesi için,(kapağın üzerine ağırlık olması için dolu bir sürahi yerleştirdim)
5-Oda sıcaklığında 30 dakika kadar bu şekilde bekletiyoruz.
sonrasında servis zamanına kadar buzdolabında bekletip,kaseyi ters çevirip dilimleyerek servis yapıyoruz(şekli tam hayal ettiğim gibi olmadı,kalıbımın azizliğine uğradım,kelepçeli kalıpta hazırlanınca daha düzgün dilimler elde edilir)
AFİYET OLSUN
7 Mart 2009 Cumartesi
KANDİL SİMİTİ,BURSA LOKMASI,LOKMA TATLISI
Mevlid kandiliniz mübarek olsun
....
O geldi ve bütün yaslı çehrelerdeki kederlerin yerini en içten tebessümler aldı.. O geldi, zulmün sesi kesildi.. mazlûmun âhı dindi.. ve sinelerde adalet duygusu dirildi.. O geldi kaba kuvvete “Dur!” deyiverdi. Mütecavizlerin haddini bildirdi ve hakkın dilindeki zincirleri çözdü.
Ey güzeller güzeli Sevgili gel, bir kere daha yeniden misafirimiz ol.. tahtını sinelerimize kur ve bize buyurabildiğin her şeyi buyur. Gel, gönüllerimizdeki karanlıkları kov, bütün benliğimize ruhunun ilhamlarını duyur ve bize yeniden diriliş yollarını göster. Gel, her gün biraz daha azgınlaşan şu zulmetleri ışığınla dağıt ve herkesi inleten zulüm ve adaletsizlik ateşini söndürüver. Gel, her şekliyle kine, nefrete, düşmanlığa kilitlenmiş şu zavallı ruhların boyunlarındaki zincirleri çöz; sevgiye, merhamete, şefkate hasret giden sinelerimizi muhabbetle, hoşgörüyle coştur; gel, ruhlarımızı aklın aydınlığı, gönüllerimizi de mantık ve muhakeme enginliğiyle buluştur ve bizi kendi içimizdeki kopukluklardan kurtar.
Sen gidince kimilerimiz akla takılıp düz yollarda yolsuzluk yaşamaya başladık.. kimilerimiz de kendimizi bir kısım gönül hülyalarına saldık, vehimlerimizle oyalandık.. ne aklın dilini anlayabildik ne de kalbî ve rûhî hayatın derinliklerine dalabildik.. aklı ihmal edip dünyanın kanına girdik, kalbe bütün bütün tavır alıp kendi derinliklerimizi görmezlikten geldik. Ey karanlık gecelerimizin Ayı-Güneşi, ey yolda kalmışların biricik rehberi, Sen bizler gibi sadece bir kere doğmadın/doğmazsın; zamanın her parçası Sen’in için bir tulû vakti, gönüllerimiz de mütevazı matlaın.. perişaniyetimiz sana bir çağrı, sinelerimiz Seniyye-i Vedâ.. ne olur artık ağlayan gönüllerimize acı da gel; doğ canlarımıza Yaratan aşkına, bizi yalnız bırakma; yalnız bırakıp ruhlarımızı Sen’sizlik ateşine yakma..
Ey şefkati, adaletini aşkın Gönüller Sultanı, seni unuttuğumuzun, sana saygısızlıkta bulunduğumuzun farkındayız; ama sen, şimdiye kadar bundan daha acılarını da gördün; incinsen de küsmedin, vefasızlık görsen de alâkanı kesmedin. Başını yaranlar, dişini kıranlar karşısında bile ellerini açıp dua dua yalvardın. Sen’i bilmemelerini mazeret sayarak, lânet ve bedduada bulunmadın, lânet ve bedduaya “âmin” de demedin. Sineni, Ebû Cehil’leri bile ümitlendirecek ölçüde açabildiğin kadar açtın ve her sözünü, her davranışını Hakk’ın rahmetinin enginliğine bağladın
sevgili Sen’sin; gel son kez içimize doğ ki gönüllerimiz ışıkla dolsun ve ufuklarımızı saran şu upuzun geceler savulup gitsin; yerlerini gündüzlere bıraksın...
***
Kandilde paylaşmak adına hazırlanabilecek lezzetler:
-Kandil simiti tarifi burada
-Bursa lokması tarifi burada
LOKMA TATLISI:
Malzemeleri:
2 su b. un
yarım paket. instant maya
2 çorba kaşığı tozşeker
1çay kaşığı tuz
1-1.5 çay bardağı ılık su
1 yumurta
Şerbeti için:
3 su bardağı tozşeker
2 su bardağı su
Hazırlanışı:
1-Derin bir kaba unu,şekeri ,mayayı,eritilmiş tereyağını,azar azar suyu ilave edip iyice karıştırıyoruz
2-Yumuşak bir hamur elde ettikten sonra,40 dakika kadar ılık ortamda mayalanmaya bırakıyoruz.
3-Bu arada şeker ve suyu bir tencereye alıp orta ateşte şerbeti hazırlıyoruz.soğuması için kenara alıyoruz.
4-Hamur mayalandıktan sonra,tavaya bol sıvıyağ ilave edip kızdırıyoruz,hamurdan parçalar kopartıp avucumuza alıp,sıkarak çıkan top şeklindeki hamuru sıvıyağa batırılmış tatlı kaşığıyla kopartıyoruz
5- Kızgın yağda çevirerek iki yüzünü iyice pembeleşene kadar kızartıyoruz
6-Pişen sıcak lokmaları soğuk şerbete atıyoruz,şerbeti çekene kadar şerbette bekletip servis tabağına alıp sevgiyle sunuyoruz
Üzerini,antep fıstığı yada hindistan cevizi ile süsleyebilirsiniz
5 Mart 2009 Perşembe
ETSİZ ÇİĞ KÖFTE & BULGUR SEVDAM :))
Önce çiğ köfte yemek istedim.Bu istek bir süre devam etti,(buna yakından şahit olan blogcu arkadaşlarımda mevcut)
Canım hazırlamaktan ziyade,tüketmek istiyordu:)Neyse ki çözümü,sitenin çiğ köftecisinde bulduk.
Her yediğimde çektiğim karın ağrısından dolayı mutasyona uğradı bu sevdam,özellikle mutfağa yemek hazırlamya gittiğimde,bir bakmışım elimde mercimek ve bulgur tencere başında mercimekli köfte yapıyorum:)haftada birkaç kez mercimekli köfte ve bulgur pilavı pişer oldu bizim evde
Geçen hafta etsiz çiğ köfte ile bir aşama daha atladığımı farkettim
Açıkçası yoğurmak biraz yordu beni ama değdi diye düşünüyorum
Deneyeceklere kolay gelsinn:)
ETSİZ ÇİĞ KÖFTE
(30-35 adet)
Malzemeleri:
-2 su bardağı ince bulgur
-1.5 su bardağı kadar sıcak su
-1 yemek kaşığı domates salçası
-1 yemek kaşığı biber salçası
-1 bir domates rendesi kullandım(yazdan dondurucuya ayaırdıklarımdan)
-1 tatlı kaşığı sumak
-1 tatlı kaşığı isot
-2 yeşil soğanın sapı ince ince doğranmış
-biraz maydanoz ince ince kıyılmış
-biraz tuz
Hazırlanışı:
1-Bulguru derin bir kaba alıp üzerine salçaları ve domates rendesini ekliyoruz(eklenmesede olur)
2-Baharatları,tuzu,soğanı ekleyip az az sıcak su ilavesiyle bulgurlar yumuşayana kadar yoğuruyoruz,
3-Son aşamada ince ince doğradığımız maydanozu ekliyoruz
çiğ tadının geçmesi 30-35 dakikayı buluyor
şekil verip marul ve limonla sevgiyle sunuyoruz
AFİYET OLSUNN
PÜF NOKTASI
--- bulgur aslında domates suyuyla yumuşaması sağlanır(bunun için geniş vakit ve iyi yoğurulması gerekli,bulgur elin sıcaklığıyla kıvam kazanıyor(benim gibi,bunu kolaylaştırmak için sıcak su takviyesi kullanabilirsiniz
3 Mart 2009 Salı
İÇLİ ŞEKER KURABİYE
Arşivde sırasını bekleyen tariflere bakınca,uzun zamandan beri gıda boyalı yiyecek hazırlamamaya ve yememeye özen gösterdiğim için böyle renkli güzel görüntülerden de mahrum kaldığımı fark ettim.
Elimde çok güzel tariflerim var ama şu dönemi sadece sebze tüketerek geçirme kararımdan dolayı gerekli olmadıkça fırının yanına yaklaşmıyorum:)
Geçen yıl sık sık hazırladığım kurabiyeler özellikle çocukların gözdesi,kurs arkadaşlarımın yoğun beğenilerini kazanınca tekrar hazırlanmıştı.Hem yapımı kolay hemde ağzıda dağılan kurabiyelerin tarifine gelince,
İÇLİ ŞEKER KURABİYE
Malzemeleri:
-175 gr oda sıcaklığında tereyağı
-2 çay bardağı pudra şekeri
-1/2 çay bardağı sıvı yağ
-1 yumurta sarısı(akı ayrı kullanıcak)
-1 çay bardağı nişasta
-3-3.5 su bardağı un
-Çay kaşığının ucuyla kırmızı gıda boyası,zerdeçal,
***Biraz kırmızı ve zerdeçal (yada sarı gıda boyası)karışımıyla turuncu rengi elde ediliyoruz.Kırmızı az ekleyince pembe rengi elde ediyoruz
İçi için:
Yumurta akı ile 1 çay bardağı hindistan cevizi yada fındığı karıştırıp kurabiye içi hazırlıyoruz (ilk defasında hindistancevizi ikincisinde fındık kullandım)
Hazırlanışı:
1-Tereyağı ,şeker,sıvı yağ,yumurtayı iyice karıştırıyoruz
2-Nişasta un karışımıyla,kulak memesi yumuşaklığında hamur elde ediyoruz
3-20 dk. kadar buzdolabında bekletiyoruz
4-Hamurları sade yada gıda boyasıyla renklendiriyoruz (çay kaşığının ucuyla)
5-Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopartıp yumurta akıyla karıştırdığımız hindistancevizi,ve fındık parçalarını bir çay kaşığı dolusu ilave edip,elimizle yuvarlıyoruz,(katlanan şekli alta gelecek şekilde)
6-Önceden ısıtılmış 160 derecelik fırında 20-25 dakika kadar üzeri kızarmayacak şekilde pişiriyoruz.
Sevgiyle sunuyoruz.
AFİYET OLSUN
2 Mart 2009 Pazartesi
PEYNİRLİ PUF BÖREĞİ
...
Baharın müjdecisi mart ayının ve yeni başlayan haftanın hepimize hayır,sağlık,mutluluk getirmesi temennisiyle...
Annemim sık sık yaptığı puf böreği cumartesi kahvaltı soframızı şenlendirdi. Anneminkinden tek farkı annem yaş mayayla benim ise kabartma tozuyla hazırlamam.Hzırlaması oldukça pratik olan tarif ,çocukluğumdan beri vazgeçemediğim lezzetler arasındadır
28 Şubat 2009 Cumartesi
PORTAKALLI KELEBEK KURABİYE,HÜZÜN HASTALIĞI
Sabahtan hazırladığım yazımı yoğun geçen günün ardından ancak yayınlama fırsatı buldum.Bugün yine oğlumuz endeksli bir gezintiye çıktık:)hem annesi hava aldı,hemde son eksiklerini de tamamlama fırsatı bulduk.Şimdi dört gözle anneannesini sonrasında beyzademizi beklemeye koyulduk.
2007 başında alıp birkaç sayfa okuyup kenara bıraktığım kitap geçen hafta kitaplıkta gözüme çarpınca tekrar elime aldığımda,satır satır çizdiğim kitap haline geldi.(Bu kitabı okuma zamanım gelmiş)
Psikiyatrist Prof.Dr.Kemal Sayar,Hüzün hastalığı
İçinde okuyanın kendinden izler bulacağı psikoloji,psikiyatri denemeleriyle bezenmiş okunası bir kitap,bu tarzın sevenlerine kesinlikle tavsiye ederim
Kitaptan beğendiğim onlarca satırdan birkaçı:
...Narsizme dair satırlar,süper,hiper,mega...Bu sözcüklerin hepsi bir büyüklük,üstünlük ifade ediyor.Dilimize son yıllarda iyiden iyiye yerleşen bu sözcükler hangi toplumsal yaramıza denk düşüyor peki?
Kasılan,şişinen,böbürlenen Türkiye,hastalıklı bir narsizmin kucağında,aynalardan güzelliğinin onaylanmasını bekliyor....
....
Hastalıklı narsizmde,kişi eleştiriye açık değildir,bütün ilgisi kendisine dönük olduğu için diğer insanlara pek az teveccüh gösterir,pohpohlanmadığı zaman küskün ve kavgalıdır.
En önemlisi de kendisine aşık olanlar aslında kendilerini hiç sevmeyen kimselerdir.Derinlerde yatan aşağılık ve değersilik duygusu vardır.Bu duyguyla başetmek için onun tam tersi bir duygu geliştirerek benliklerini korurlar.
....
hüzün ne bir hastalıktır nede bizatihi hastalık belirtisi.Bilakis.''Hüzün,bizi iç dünyamızın daha önce keşfedemediğimiz ayrıntılarıyla buluşturabilir''.''Onu misafir gibi kabul etmek gerekir.''
Misafire hürmet geleneğimizin bir parçasıdır.''Yaşantılarımıza hürmet etmek de.''Çünkü ''hayat,çözülmesi gereken bir problem değildir.Hayat,her gün olabildiğince akıllıca,olabildiğince bütün ve olabildiğince duyarlılıkla yaşanması gereken birşeydir.Onun çözümü yoktur.''
Zevkle okuduğum kitaptan sonra zevkle hazırladığım bir kurabiye tarifi paylaşmak ist
iyorum (pirinçunlu kurabiye tarifimden uyarladım)
Şubat başındaki sofranın sevilen portakal kokulu kurabiyeleri
Sevgili Seval'in ev sahipliği yaptığı yaman etkinlikler 5 çayına lokmalık mini tatlar etkinliğine gönderiyorum
PORTAKALLI KELEBEK KURABİYE
Malzemeleri:
125 gr oda sıcaklığında tereyağı
1.5 çay bardağı pudra şekeri
2 yemek kaşığı sıvı yağ
1 yumurta
1 çay bardağı pirinç unu
2 su bardağı un
1 portakalın kabuğu
1 pk. kabartma tozu
Hazırlanışı:
1-Tereyağı ,şeker,sıvı yağ,yumurta iyice karıştırıyoruz
2-Un pirinç unu,kabartma tozu karışımıyla,kulak memesi yumuşaklığında hamur elde ediyoruz
3-15 dk. kadar buzdolabında bekletiyoruz
4-Son aşamada portakal kabuklarını ilave edip,elimizle yuvarlak şekil veriyoruz,yada benim gibi bezelere ayırıp 2 cm. kalınlığında açıp kalıplarla kesiyoruz
6- Yağlı kağıt serilmiş,tepsiye özenle yerleştiriyoruz
7-Önceden ısıtılmış 160 derecelik fırında 15-20 dk. Pişiriyoruz
Üzerine pudra şekeri seripip,Sevgiyle sunuyoruz.
AFİYET OLSUN
26 Şubat 2009 Perşembe
MEYVELİ-RENKLİ İRMİK TATLISI
Pc lerin her dosyasından yemek fotosu çıkınca fotoğrafları düzenlemek şart oldu.Bu sayede arşivdeki tariflerim su yüzüne çıkmış olacak:)Geçen yıl sevgili arkadaşım Hatice ve eşi için hazırladığım sofrada bulunan irmik tatlısı gibi…Tarifini Sevgili
Zerrin’den aldığım irmik tatlısı hem bizim hemde misafirlerimizin beğenisini kazanmıştı.(Hatta fotoğrafa bakarken kalkıp yapsammı diye düşünmedim desem yalan olur)Bu lezzetli tarif için teşekkürler Zerrin(ben ufak tefek değişiklikler yaptım tarifte)
Ayrıca beni merak eden arkadaşlara:sağlığım çok şükür iyi,doktorum tedbir amaçlı yeni bir ilaç takviyesinde bulundu:)içten temenni ve yorumlarınız için çok teşekkür ederim
MEYVELİ,RENKLİ İRMİK TATLISI
Malzemeleri:
12 yemek kaşığı irmik
14 yemek kaşığı şeker(12 yemek kaşığı kullandım)
1 lt. süt
1 paket vanilya
1 yemek kaşığı kakao
3 yemek kaşığı kurutulmuş meyve (ben 15 dakika su bardağının içinde suda bekletşp havlu kağıda alıp kurumaya başlayınca kullandım)
2 yemek kaşığı tereyağı
Çay kaşığını ucuyla kırmızı gıda boyası
Hazırlanışı:
1-İrmik, süt, şekeri bir tencerenin içine koyup sürekli karıştırarak kaynamasını sağlıyoruz
2- Tenceredeki karışımı fokurdamaya ve yoğunlaşmaya başladığında ocağın altını kapatıp. 2 yemek kaşığı tereyağını ve vanilyayı ekliyoruz. Karıştırararak yağın erimesini sağlıyoruz.
3- Kek kalıbımızı su ile ıslatıp nemli kalmasını sağlıyoruz. İrmikli karışımın içine kuru meyveleri katıp karıştırıyoruz
4-Karışımı iki eşit parçaya bölüp,bir bölümüne çay kaşığını ucu ile kırmızı gıda boyası ilave edip iyice karıştırıyoruz.
5-Birazda ayırıp kakao ilave ediyoruz(eklenmese de olur)böylelikle sade ,kakaolu ve pembe karışım elde ediyoruz,ve bu karışımları sırayla Kek kalbınızın içine döküp,üzerine bastırarak düzleştiriyoruz
6- Oda sıcaklığında 30 dakika bekletip. 3-4 saat buzdolabında soğumaya bırakıyoruz
7- Kek kalbını bir tabağa ters çevirip, kalıptan ayrılan irmik helvasını keserek sevgiyle sunuyoruz
Afiyet olsun.
25 Şubat 2009 Çarşamba
TAVUKLU BROKOLİ ÇORBASI
Zihnimdeki cümleler,
beni yaz, beni yaz mücadelesine girmişken, direk tarifi verip gitmek olmaz değil mi?Biraz şu tarifsiz geçen günlerden bahsetmek istiyorum.Sanırım canım yazı yazmak istiyor:)
Hangi gün yeni tarif eklemeye kalksam,doktora gitmem gerekti.En son bugün sabahtan tarifi eklemek üzereyken doktorum telefon açıp tahlil sonuçlarım hakkında bilgi verince,apar topar yine doktordaydım.6 günde 5 kez doktor ziyareti… Doktora gitmek sosyal aktivite haline dönüştü benim için:)Sona doğru yaklaşırken demek ki böyle oluyor:)
Sağlıklı yaşam için bol sebzeyle beslenmek:)
Brokoliyi ben çok seviyorum diyen insan sayısı oldukça azdır.Yıllar önce brokoliyi de, Brüksel lahanasını da annem sayesinde tanıma şansım olmuştu.Eskisi gibi bulmak zor değil bu iki sebzeyi,oldukça ünlü oldular.Açıkçası ikisinide sağlıklı beslenme adına alıyorum,her ne kadar evin gurmesi bu durumdan pek hoşnut olmasa da :)bir şekilde onun anlamayacağı forma getirip ailece tüketiyoruz
Brokoli çorbasında olduğu gibi, bazen sebze çorbalarının içine ilave ettim,yada patatesle karıştırıp çorbasını hazırladım.Son denemem ise terbiyeli havuçlu olan benim en beğendiğim şekli oldu. Havuç rengini çok değiştirmesin diye az kullandım,baskın tavuk tadının bu çorbaya çok yakıştığını düşünüyorum
Brokoliye mesafeli olanların da,sevenlerin de taktirini toplayan çorbanın tarifine gelince
TAVUKLU BROKOLİ ÇORBASI
Malzemeleri:8-9 dal brokoli
1 küçük havuç
1 orta boy soğan
1 çay bardağı yoğurt
1 yumurta
1 lit. Su
½ tavuk göğsü
Tuz
Tavuğun yağı olduğu için yağ ilave etmedim
Hazırlanışı:
1-Soğanı, havucu küp küp doğrayıp,brokolileri ince ince dallara ayırıyoruz ve tavuk göğsünü ,suyu, havuçları tencereye alıp yumuşayana kadar orta ateşte pişiriyoruz
2-Pişen karışımdan tavuk göğsünü çıkartıp çorbayı blendırdan geçiriyoruz.
3-Terbiye için bir kasede,yoğurt ve yumurtayı iyice çırpıyoruz.Tencereden biraz biraz su alıp terbiyeyi ılıtıyoruz(yoğurdun kesilmemesi için)
4-Ayırdığımız tavuk göğsünün kemiklerini ayıklayıp minik minik parçalara bölüyoruz
5-Terbiyeyi ve etleri çorbaya ekleyip bir taşım kaynatıp tuzunu ilave ediyoruz
Sıcak sıcak sevgiyle sunuyoruz
Afiyet olsun
21 Şubat 2009 Cumartesi
FISTIKLI TEL KADAYIF TATLISI
Çocukluğumu hatırlatan tatlılardan biridir kadayıf...Bursa açık çarşıda ahşap pencereli yufkacıların önünde dakikalarca kadayıf sırası beklenir,eve getirilen yaş kadayıf evin en müsait köşesine,sofra bezi üzerinde dinlenmeye bırakılırdı.Kurur kurumaz bez torbalarda yerini alır,annemin eliyle sık sık dolması,tatlısı yapılırdı.
20 Şubat 2009 Cuma
FIRINDA TAVUKLU BEŞAMEL SOSLU MAKARNA
Makarnanın yemekten sayılmadığı,mecburiyet zamanlarında yemeğe dönüştüğü bir evde büyüyünce,makarna hazırlamanın binbir şekli olduğu halde,Evin gurmesi ’’hiç makarna yapmıyorsun’’cümlesini kurduğu zaman dilimleri dışında hiç aklıma bile gelmez makarna pişirmek:)
Geçen hafta gurmenin isteği üzerine hazırlanan makarna her zamanki gibi yine kaldı,kalan makarnaları değerlendirme adına,bu tarifi hazırladım.Daha önce sade beşamelli yaptığımdan daha lezzetliydi tavuklu hali...
....Fotoğraf kötü olduğu için paylaşıp paylaşmama adına kararsız kaldım.
Ama ben bütün yemekleri akşamları hazırladığım için günışığını kullanma şansım olmuyor.bu yüzden birdolu yemek tarifim olduğu halde ekleyemiyorum:)
(Benim gibi kalan makarna değerlendircekseniz kaynar suda 5 dakika kadar bekletip süzmeniz gerekiyor)
FIRINDA TAVUKLU BEŞAMEL SOSLU MAKARNA
Malzemeleri:
-Yarım tavuk göğsü(haşlanmış)
-Yarım paket makarna (haşlanmış)
Beşamel sos için:
-2 yemek kaşığı terayağı
-2.5 yemek kaşığı un
-2 su bardağı süt
-1 yumurta
-1 su bardağı rendelenmiş kaşar
-Biraz tuz
Hazırlanışı:
1-Öncelikle beşamel sosu hazırlamak için,Tereyağını tencerede eritip unu ilave ediyoruz,Kıvam alana kadar kısık ateşte karıştırıyoruz.
2-Azar azar sütü ve biraz tuz ilave ediyoruz(sos pütürlü olmasın diye blendırdan geçiriyoruz)Muhallebi kıvamını alana kadar pişiriyoruz.Ocaktan aldığımız beşamel sosa yumurtayı ve rendelenmiş kaşarın yarısını ilave edip iyice karıştırıyoruz
3-Diğer tarafta haşlanmış tavuk göğsünü minik minik parçalayıp makarnayla ve biraz tuzla iyice harmanlıyoruz
4-Yağlanmış dikdörtgen borcama tavuk-makarna karışımını yayıp,beşamel sosu üzerine gezdiriyoruz.kalan kaşar rendesini de ekleyip,Önceden ısıtılmış 200 derce fırında üzeri iyice kızarana kadar, 30-40 dakika pişiriyoruz
Sıcak sıcak sevgiyle sunuyoruz
AFİYET OLSUN
19 Şubat 2009 Perşembe
TAVADA MANTARLI-MISIRLI KOLAY PİZZA
Sıkıntılı günler bugün itibariyle geride kaldı,Canım annem hastaneden çıktı:)durumu geçen haftaya nazaran çok iyi,bu güzel haberle beraber,lezzetli pizza tarifini de paylaşmanın zamanı geldi:)Yetiştirmem gereken işlerden dolayı son günlerde bütün tarifler kolay başlığı altında:)
Tarifin hamuru Oktay Usta’ya ait.Malzemeleri arzuya göre değiştirebilirsiniz(bence,mantar- mısır- sucuk birbirini tamamlıyor)
Ekmek gibi (kabaran) kalın pizza sevmeyenler için oldukça güzel bir alternatif ,kısa sürede hazırlanması da ikinci artısı...
TAVADA MANTARLI MISIRLI KOLAY PİZZA
Malzemeleri:
-1 su b. un
-(½)yarım çay b. sıvıyağ
-1 çay b. yoğurt
-1 çay kaşığı kabartma tozu
-1 yumurta
-1 çay k. Tuz
(gerekirse biraz su,benim ihtiyacım olmadı)
Üzeri için:
-2 tatlı k. salça
-2 çorba k. Zeytinyağı+nane yada kekik+biraz su(salçayı inceltmek için)
-8-10 dilim sucuk,5-6 adet doğranmış zeytin
-100 gr (8-9 adet) mantar
-1 su bardağı mısır(ben mevsiminde haşlayıp,sakladığım mısırları kullandım)
-1 su bardağı kaşar peyniri rendesi
HAZIRLANIŞI:
1-Öncelikle mantarı iyice yıkayıp limonlu suda bekletiyoruz,limonlu suyunu süzüp(2 bardak sıcak suda haşlayıp,ince ince dilimliyoruz)
2-Unu karıştırma kabına alıp,una tuz ve kabartma tozu eklenerek
karıştırıyoruz.Sıvıyağ,yoğurt,yumurta ilave ederek hamuru yoğuruyoruz.(hamur kulak memesi kıvamında olmalı.)
3-Hazırladığımız hamuru yağlanmış tavaya alarak,hamurun üzerine biraz sıvı yağ gezdirerek elimizle tavanın dibine yayıyoruz.(yağladığımız için hamuru büyütmesi kolaylaşıyor)
4-Bir kasede salça ve zeytinyağı,biraz su ve nane ile sos yapıyoruz.Sosu hamurun
üzerine sürüyoruz.
5-En üste de ortaya zeytin,etrafına sucuk dilimlerini onun etrafına da mantarları diziyoruz.Mısır ilavesi ve kaşar rendesini de ekleyip kısık ateşte tavaya kapak kapatıp pişiriyoruz(10-15 dakika )
6-Sıcak sıcak sevgiyle sunuyoruz.
AFİYET OLSUN
16 Şubat 2009 Pazartesi
KAKAOLU,MEYVELİ KOLAY KEK
Her pazartesi güne başlarken kahvaltı masasındaki değişmez cümlem işte yeni hafta hayır,mutluluk ve bütün güzellikleri getirsin.Güzel bir başlangıç olsun her şey için…
Sıkıntıma ortak olup,dualarınıza canım anneme de yer verdiğiniz için sonsuz teşekkür ederim.
Durumu yemek günlüklerinde paylaşıp dualar yayınlayan sevgili arkadaşlarım tatlı mutfağım ve nihanay iyi ki varsınız
Annem yoğun bakımdan çıktı,durumu günden güne daha iyiye gidiyor çok şükür,artık odasında bol bol ziyaretçi kabul etmekle meşgul:)
Annemin kek tarifiyle yeni bir haftaya başlamak istedim
Bu kek herhangi bir zaman dilimde yapılan keklerden çok değerli.Basit bir kek için bu kadar methiye yazılır mı demeyin,
Uzun süre canı kek istemiş,ama sırf sağlıklı beslenme adına ertelemiş,ertelemiş en sonunda canına tak demiş biri tarafından çarçabuk yapıldıysa ,hamurişi,kek,böreğe hep mesafeli duran biri tarafından da,daha kek bitmeden ikincisinin hazırlanması için istekte bulunulduysa bu kekte vardır bir hikmet:)
KAKAOLU-MEYVELİ-FINDIKLI KOLAY KEK
Malzemeleri:
3 büyük yumurta oda ısısında bekletilmiş
1 su bardağından 2 parmak az sıvı yağ(200 ml. Bardak kullanıyorum)
1,5 su bardağı toz şeker(ben çok sekerli sevmiyorum şeker 2 bardak olabilir)
1 pk.vanilya
1pk. Kabartma tozu
1 su bardağı süt
2-2,5 su bardağı un
2 yemek kaşığı kakao
2 büyük limon kabuğu (rendelenmiş)
1 çay bardağı kuş üzümü
1 su bardağı meyve kurusu(kuru kayısı da kullanılabilir)
(Üzüm ve meyve kuruları sıcak suda biraz bekletilip,kağıt havluyla kurulanacak)
Hazırlanışı:
1-Öncelikle kek kalıbını katıyağla yada terayağıyla yağlayıp,file fındıkla kalıbın kenarlarını ve tabanını kaplıyoruz.biraz buzdolabında bekletiyoruz.
2-Yumurtayı mikserle köpürene kadar çırpıp,vanilya ve şeker ilave edip karıştırmaya devam ediyoruz.Sütü,yağı ekleyip,kabartma tozuyla karıştırdığımız unu azar azar ilave ediyoruz.
3-Meyve kurusu ve kuş üzümlerini,limon rendesinin yarısınıi biraz una bulayıp karışma ilave ediyoruz.Karıştırmaya tahta kaşıkla devam ediyoruz.
4-Karışımdan 1 su bardağı ayırıyoruz kakao ile karıştırıp yağlanmış kalıbın ilk katına kakaolu karışımı,sonraki kata sade karışımı boşaltıyoruz
5-Önceden ısıtılmış 180 derece fırında 30-35 dakika pişiriyoruz(ilk 20 dakika kesinlikle fırının kapağını açmıyoruz,ucu şivri bıçakla kekin pişip pişmediğini kontrol ediyoruz)
6-Kek soğuyunca kaklıptan çıkartıp limon kabuğu serperek sevgiyle sunuyoruz
Afiyet olsun