>Merhabalar
Aslında bu yazıyı paylaşmakta çok geç kaldım.Ama zararın neresinden dönülürse kardır.Ben dikkat ediyorum.Mevsiminde sebze meyve almaya, özellikle kış boyunca evime domates,salatalık,patlıcan,kabak,fasulye vs sokmamaya gayret ettim. (geçen hafta pasta için aldığım 500 gr çileği saymassak,onuda aldığıma bin pişman oldum,daha sonra paylaşacağım ayrıntılarıyla saklama yöntemlerimi,) bu yazıyı mutlaka okuyun,ve sevdiklerinizle paylaşın istiyorum,bildiğimizi paylaşmakla sorumluyuz çünkü.
Bilinçli olmamız şart
sağlıkla ve sevgiyle kalın
Lösev'in yaptığı basın açıklaması ile
özellikle "anneler, anne adayları, 65 yaş üzerindekiler, gençler ve çocuklar" sebze ve meyvelerin mevsiminde yenmesi konusunda uyarıldı.
Lösev basın açıklaması:"Lütfen Kasım ile Nisan arasında salatalık, domates, patlıcan, biber, şeftali, karpuz, erik, muz gibi yaz sebze ve meyvelerini yemeyi tercih etmeyiniz. Çünkü bu tarihler arasında satın alacağınız bu gıdaların hiçbiri doğal ortamlarda, tarlalarda, güneş ışığında ve doğal gübrelerle yetiştirilmiyorlar.Ya nasıl yetiştiriliyorlar:
- Naylon örtü ve benzeri kaplamaların altındaki seralarda- Sıcak ortam sağlamak için yaratılan kapalı ortamlarda
- Büyümesi için aşırı miktarda kullanılabilen hormonlarla
- Böceklerden korunmak için aşırı miktarda kullanılabilen tarım ilaçlarıylayetiştiriliyorlar. Çabuk bozulmasın, raftaki ömrü uzun olsun diye de erkenden toplanıp sandıklanıyor ve size sunuluyor.
Vitamin ve mineralleri de eksilebiliyor.Tüm bu doğal olmayan koşullarda yetişen sebze ve meyveler kanser riskini %70 artırmaktadır. İşin en acı tarafı hamile bir anne doğal ve organik olmayan, sera ürünü bu meyve ve sebzeleri yediği takdirde aldığı bu hormonlar ve tarım ilaçları doğrudan anne karnındaki bebeğine de geçmektedir. Yine emziren annelerden, anne sütü ile bu tarım ilaçlarının bebeğine geçtiği bir çok bilimsel araştırmalarda gösterilmiştir.Hem kansorejen hem de pahalı olan bu meyve ve sebzeler yerine kışın yetişen ve vitamin, minerallerden zengin olan ıspanak, pırasa, karnabahar, yerelması, elma, portakal, mandalina gibi kış sebze ve meyveleri tercih ediniz. Bu şekilde hem sağlıklı olursunuz hem de kanserden korunursunuz.Biz ciddi, güvenilir bir sivil toplum örgütü olarak sizleri kanserden korumak istiyoruz. Tek amacımız budur."
# Konuyla ilgili Bilimsel Çalışma ve Raporlardan AlıntılarLösev web sitesinde,
yapılan basın açıklaması ile ilgili bilimsel dayanaklara da yer veriliyor.Gıdalarımız ve çevremizde tarım ilaçlarıGeleneksel tarımcılıkta kullanılan kimyasallar insan sağlığı üzerinde pek çok risk oluşmasına neden oluyor. ABD Çevre Koruma Ajansı'nın (EPA) yaptığı testlerin büyük bir çoğunluğu yetişkin erkekler ya da hayvanlar üzerinde, her seferinde bir kimyasala maruz bırakarak yapılmaktadır. Bulgular, birden çok kimyasalla temasın -bizlerin günlük yaşamda maruz kaldığı gibi- sağlığa katlanarak risk oluşturduğunu göstermektedir.Yiyeceklerde ne kadar tarım ilacı kalıntısı olduğunun tespit edilmesi neden önemlidir?Zararlı böcekleri öldürebilmesi için tarım ilaçlarının zehirli olmaları gerekmektedir. Bununla birlikte, tarım ilaçlarının yararlı olabilmesi için az miktarda kullanılarak zararlı böcekleri öldürmesi ve aynı zamanda insanlara, yerel hayvanlara ve yaban hayata zarar vermemesi gerekir. Bir tarım ilacının ne kadarının insanlara "zarar vermediğini" belirlemek kolay değildir.Tarım ilaçlarının kullanımıTarım ilaçları, ekinlere zarar veren böcekleri kontrol altına almak için kullanılan kimyasallardır. ABD'deki pek çok mahsulün üretiminde kullanılmaktadırlar. Bu kimyasallar kanser ya da diğer kronik hastalıklara yakalanma riskini arttırabilir ve bu yüzden, beslenmenizde sınırlandırılmalıdır. Vücuda tarım ilacı alımını azaltmak için aşağıdaki ipuçlarına uygulayın:
- Tüm meyve ve sebzeleri suyla yıkayın.
- Elma, salatalık, patates ve kabuğu yenebilen diğer meyve sebzeleri tüketmeden önce, kabuğunu bir fırça ile temizleyin.
- Marul ve lahana gibi yapraklı sebzelerin en üstteki yapraklarını kullanmayın.
- Her ne kadar içeriğindeki besin ve lifler yok olabilse de sebzeleri soyduktan sonra pişirin.
Meyve ve sebzeleri yetiştirilmesinde kullanılan toksik maddelerle ilgili çeşitli yazılar
Sentetik nitrojen gübreler beslenme yoluyla toksik nitrat alım miktarının artmasına neden olmaktadır. Ulusal Araştırma Konseyi'ne göre, kanserojen risk oluşturan ilk 7 besinin 6'sı ve ilk 15 besinin 9'unun tarım ilaçları ya da nitrojen gübreler yüzünden yüksek nitrat içeren ürünlerdir.Organik tarımcılık ile kimyasallarla yapılan geleneksel tarımcılığı inceleyen 12 yıllık bir araştırma, kimyasallarla yetiştirilen ürünlerde 16 kat nitrat olduğunu-nitrat kanser yapıcı bir maddedir-ortaya koymuştur.
Niçin çocuklar zehirli/tehlikeli maddelere özellikle daha hassastır?
Çünkü, çocuklar vücut ağırlıklarına oranla gelişmiş insanlardan daha fazla yer, içer ve nefes alır. Örneğin çocuklar gelişmişlerden 7 kat daha fazla su içer ve ortalama 2 kat daha fazla hava alır. Çocuklar ağırlıklarına oranla 2-8 kat daha fazla besin yerler. Onlar 5 yaşına kadar, besinler yoluyla yaşam süreleri boyunca alacakları böcek öldürücü zehrin yarısını alırlar. Ayrıca çocuklar gelişmişlerden farklı davranışlara sahiptir. Onlar yerde (daha önce böcek öldürücüler veya diğer kimyasal maddelerle işlem görebilmiş zemin veya yer döşemelerinde veya bahçe/parklarda çimenlerde) daha fazla zaman harcamaktadır.Çocuklar aynı zamanda daha çok el-ağız transferi yapar ve eşyalara ve yüzeylere ellerini yıkamadan dokunma alışkanlığına sahiptirler. Böylece onların bu tür tehlikeli maddelere maruz kalmaları artmaktadır. İlave olarak da, çocukların birçoğunun biyolojik sistemleri - endokrin, sinir, hormonal, üreme ve bağışıklık- hala ergenliğe kadar gelişim halindedir. Çocukların besinleri absorplama oranı gelişmişlerden farklıdır. Örneğin hazım sistemine alınan kurşunun (Pb) bir gelişmiş tarafından %10'u absorp edilirken, çocukta %50'si absorp edilebilmektedir.Çocukların yeme alışkanlıkları gelişmiş insanlardan oldukça farklıdır.
Çocuklar ağırlıklarına oranla daha fazla meyve-sebze yer ve daha fazla sıvı (su, süt vs) içerler. Bu yüzden çocukların ağız/beslenme yoluyla alınan zehirli maddelere (kurşun, böcek öldürücü ilaçlar, tarımsal gübre kalıntıları, sudaki endüstriyel atıklar, nitrat/nitrit, kişisel bakım ürünleri kimyasalları vs) maruz kalma potansiyeli gelişmiş kişilerden daha fazladır. Zehirli maddelerin kümülatif ve/veya birleşik (multiple) etkileri ve potansiyel sinerjik etkileri tam bilinmemekte olup daha fazla araştırma istemektedir. Çocuklar toksik maddelere okul, ev, hastane ve ofis yapı ve dekorasyon malzemelerinden de maruz kalabilmektedirler.Son çalışmalar çeşitli kimyasal toksinlere maruz kalındığında astım, doğum hataları, davranış bozuklukları, öğrenme güçlükleri, otizm, kanser, çocuk hastalıkları, bozulan bağışıklık sistemleri, sinir bozuklukları ve üreme dengesizlikleri gibi sağlık sorunları yaşanabildiği uzmanlarca ifade edilmektedir.
Bu yüzden kronik çocuk hastalıklarına sebep olan çevresel sebeplerle ilgili araştırmalar desteklenmeli, sentetik kimyasallara alternatif doğal ürünlerin kullanımı ve/veya geliştirilmesinde koruyucu ve teşvik edici önlemler alınmalıdır. Çevresel toksinlerin çocuklarımıza zarar vermeden önce azaltılması/yok edilmesi için topluma, devlete ve milli girişimlere destek verilmesine ihtiyaç vardır.Kaynak: Lösev Lösemii Çocuklar Vakfı web sitesi